Sevgi Yarına Kalmasın Sevgi Yarına Kalmasın
Telefon çaldı
-Ne oldu hayatım
-Hiç aramadın da merak ettim
-Bursa’dayım, imkanım olmadı
-Bursa’da değilsin
-Ne kadınsın ,nereden çıkarıyorsun
-Aradım, o saatte oraya araba yok,Ankara’dasın değil mi
-Hayır gerçekten Bursa’dayım.
-Neden giderken bana o kitabı bıraktın, iğrenç bir öyküsü var bana ne anlatmak istiyorsun
-Ne anlatıcam ya sen de durup durup kafandan bir şeyler uyduruyorsun
-Ben hiç bir şey uydurmuyorum,belli ki kitabın yalnızca arkasını okuyup almışsın, ama gözden kaçırdığın bir şey var ben seni hep sevdim, sevmeye de devam ediyorum
ben her şeyi biliyorum bana bir şey anlatman gerekmiyor
-Ne biliyorsun
İçi öyle acıyordu ki, sinirden tir tir titriyordu, karşıdakini ürkütmemesi gerektiğini biliyordu, o ürkerse korkunç oluyor , zeytin yağı gibi su üstüne çıkıyordu,sesini yükseltip,
-Ben her şeyi biliyorum O’na selam söyle diyerek telefonu yüzüne kapattı kocasının.
Tepkisinden ürktü, ama artık bir şey yapması gerekiyordu, ya yeniden arayıp gelince hesap soracağını söylerse,
Tekrar çaldı telefon, açıp açmamak arasında tereddüt etti
-Efendim
Kocasının sakin ses tonunu duyunca şaşırdı,süt dökmüş kedi gibi mırıldanarak,
-Hayatım, her şeyi daha da zorlaştırıyorsun, iki hafta önce her şey çok değişti
Aslı bir yandan mutfak kapısını kapatıyor,çocukların kavgalarını duymasını istemiyordu, onlar hiç bir şeyden habersiz, mutluluk içinde yaşayan anne ve babalarını seviyorlardı
Artık hem bağırıp, hem de ağlıyordu
-Ben yapmadım, hayatımıza bu belayı sen soktun, ben yapmadım
-Güçlü olmalısın, ağlama…ağlamanı istemiyorum
-Değer miydi, bir ****** için işinden olmaya
Artık ayakta bile duramıyor, dizlerinin üzerine çökmüş, neye ve kime yalvardığını bilmeden Murat’ı dinlemeye çalışıyordu, çünkü o ilk itirafını yapıyordu
-Hayatımda bi ****** yok, hayatımda senden başka kadın yok .Artık oda bağırıyordu
-Ne olur bi şey söyle ne olur bitti de , seni seviyorum de… bi şey söyle
-Tamam ağlamayı kes seni seviyorum, yok öyle bi şey kafandan uyduruyorsun gelince konuşuruz
-Ne olur konuş benimle, gelince konuşalım… inanamazsın o kadar merhametliyim ki O’nun adına bile üzülüyorum
Her zaman ki gibi son noktayı Murat koydu
-Ağlama güçlü ol diyorum sana konuşacağız…
Aslı sandalyeyi zor buldu, hem ağlıyor hem söylediklerine inanamıyordu, ****** kelimesini ilk defa kullanmıştı, hem niye O’nun içinde üzülüyorum demişti Murat’a
Neden O’nun için üzülesin ki , senin bu kadar üzülmene o üzülüyor muydu salak Aslı.