Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
17 Ocak 2014       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Öğretici metinler; haber ve bilgi vermek, ikna etmek, kanıları değiştirmek, uyarmak, düşündürmek, yönlendir­mek, tanıtmak vb. amaçlarla kaleme alınan metinlerdir.

13 ve 14. yüzyıllarda oluşturulan öğretici metinlerde İslam medeniyetinin zihniyet üzerindeki etkisinden ötürü birtakım Arapça ve Farsça kelimeler kullanılmışsa da metinler genel olaraksade ve anlaşılır bir dille (sade ne­sir)kaleme alınmıştır.

Bu metinlerde ele alınan en önemli temalar şunlardır:İslam, tasavvuf, din büyüklerinin ve tarihî şahsiyet­lerin yaşamları ve olağanüstü davranışları, tıp, tabiat.

MAKÂLÂT
Makâlât, Hacı Bektâş-ı Velî'ye ait,tasavvuftemalı bir eser­dir. Hacı Bektâş-ı Velî bu eserinde tasavvufi gerçekler üzerinde dur­muş, tasavvuftaki dört kapı ve kırk makamkavramlarına açıklık getirmiştir.

Tasavvuftaki dört kapıdan maksat,
şeriat, tarikat, ha­kikat, marifettir.Kırk makam ise bu kapılardan girilerek adımlanacak tasavvufi basamaklardır. Makâlât'ta bu kapıların nasıl aralana­cağına ve bu makamlara nasıl ulaşılacağına dair bilgiler verilmiştir.


Makâlât'ın orijinal metni Türkçe değil, Arapçadır. Günümüzde "Makâlât" ismiyle bilinen kitaplar, Hacı Bektâş-ı Velî'nin yazdığı ori­jinal metin değil, bu metnin tercümeleridir.

Hacı Beklâş-ı Velî (1208?-1271) Baba İshak tarafından Ana­dolu'da kurulan ilk tarikatlardan olan Bâbâîlik'in mensuplarından bi­riyken Baba İshak'ın bir isyan sonucunda öldürülmesinin ardından Bâbâîleri kendi etrafında toplayarak yeni bir tarikat kurmuştur. Ha­cı Bektâş-ı Velî'nin kurduğu tarikat olan Bektâşîlik'in ilk dönem Os­manlı padişahları ile Ahiler ve Yeniçeriler üzerinde çok derin etki­leri olmuştur.

Hacı Beklâş-ı Velî, özellikle "hoşgörü, sade yaşam, içtenlik, paylaşım, ehl-i beyt" gibi kavlamlar üzerinde durarak tasavvufun Anadolu ve Rumeli'nin her tarafına yayılmasını sağlamıştır.

Makâlât’tan
Tarikâtun Makâmların Beyân İder
Tarîkat'un Evvel Makâmı: El alup tevbe kılmakdur. Kavluhû teâla: Va'tesımû bi habli'llâhi cemî'an. Tûbû ila'llâhi tevbeten nasûhân.

Pes kul yavuz hâlden dönicek tevbe viren Çalap kendüsidür. Kavluhû teâlâ: Sümme tâbe aleyküm li yelûbû ila'llâhi. İmdi iy mü'min ler! Zîrâ kim tevbe kılmak peşîmânlukdur ve peşîmanluğun assısı budur kim günâhı az ola, bir özürde satılur.

Pes imdi tevekkül ile özri pîşe dutun kim hatâlarunuz az ola kurtılasız ve yüzünüz tâze ola. İmdi iy mü'minler! Özür dilemek sizden kabul kıl­mak Tanrı'dan. Kavluhû teâlâ: Ve men yetevekkel ala'llâhi fe hüve hasbuhû.

(Tarikatın Makamlarını Beyan Eder– Günümüz Türkçesi

Tarikatın ilk makamı el alıp tövbe etmektir. Allah teâlâ şöyle buyurmuştur: "Hep birlikte Al­lah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın. Samimi bir tövbe ile Allah'a dönün."

Öyle ise kul, kötü hâlden dönünce tövbeyi ka­bul eden Allah'ın kendisidir. Nitekim bir âyette şöy­le buyrulmuştur: "Sonra (eski hâllerine) dönmeleri için Allah onların tövbesini kabul etti. Çünkü Allah tövbeyi çok kabul eden ve çok merhamet edendir."

Şimdi ey müminler! Öyle bir tövbe edin ki ka­bul olsun. Öyle bir tövbe edin ki fayda gelsin. Zira tövbe etmek, pişman olmaktır. Pişmanlığın yararı budur ki günahı azaltır; bir özre değişilir. Bundan böyle, tevekkül ile özrü âdet edinin ki hatalarınız az olup kurtulasınız ve böylece yüzünüz gülsün. O halde ey müminler! Özür dilemek sizden kabul kılmak Tanrı'dan. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter.")

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.