başka yol
/ ne kadar yabancıydı adam
ve ne kadar tanıdıktı acısı /
donar
ateşte yoğrulmayan duygu
tomurcuklanır gözde
görebildiğin yerde hüzün
dokunamadığın kadar uzak
menekşe gururlanmaz rengiyle
sabırlı gökyüzü yıkılır
kalbini çevirdiğin yerde
yırtılan huzur örtüsü aranır
yalnızlığın
çıplak bedenden ayrılmasıdır sevişmek
yapraktır adı bir başınalığın
kasırga gelir bir daha
bir kasırga daha gelir
göl cesetleri saçılır etrafa
su denize bürünür
biraz da başka dillerde ağla!
efsane
son bebeğini de düşürür
kar üstüne kalbim üstüne
yemin olsun
kafesini kıramayan can
çıkamaz gerçeğin yoluna