Peygamber Efendimize gelen vahiyler kronolojik bir sıraya göre olmayıp Kur'an'ın kendine özel üslubu çerçevesinde sıralanmıştır ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından bizzat vahiy katiplerine yazdırılmıştır. Bu nüshalar gerekli materyal (kağıt...vs gibi) olmadığı için derilere, tahta levhalara, hurma dallarına ve yassı taşlar üzerine yazılmıştır. Yazdırılan bu nüshalara ek olarak sahabeler tarafından Kur'an'ın tamamı ezberlenmiştir. Hafız sahabelerin şehit olmaları Kur'an'ın derlenerek kitap haline getirlimesi zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.Hz. Ebubekir (r.a.) tarafından vahiy katibi Zeyd bin Sâbit'e Kur'an nüshalarının toplatılıp derlenerek kitap haline getirilmesi görevi verilmiş ve bugünkü 'Mushaf' adı verilen Kur'an-ı Kerim oluşmuştur. Görüldüğü gibi Kur'an aslında ilk şekliyle her zaman korunmuştur!
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in mukaddes emanetler grubuna giren mübarek sakal-ı şerifi ve hırkası ise evvela sahabeler tarafından büyük bir itina ile saklanmış ve 4 halife döneminden sonra önce Emevi Devleti sonra da Abbasi Devleti'ne geçmiştir. Bu kutsal emanetler son olarak 1517 yılında Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi ile ele geçirilmiş ve korunarak günümüze kadar gelmiştir!