Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Kasım 2006       Mesaj #1980
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
eski bir atasözümüz vardır hani: ‘eceli gelen it cami duvarına işermiş...’ / bir de rahmetli ayşe ninemin bir sözü vardı ki unutamam asla: kov (dedikodu) yapanların dili davul gibi şişermiş!..

duydum ki bir masal anlatırlarmış
ilgisiz kulaklar çınlatırlarmış
işkembeden bol bol -masalmış bu ya-
atarak safları dinletirlermiş…

meğer bu masalcı hatun kişiymiş
hatunun yanında nursuz bir savruk
ona buna kına yakmak işiymiş
bir işveliymiş ki kıvrık mı kıvrık...

gel zaman git zaman komşu tükenmiş
elinde kınası kalmış öylece
şöyle bir savruğa bakmış, yekinmiş
yakıp da hızını almış böylece...

ey dost!.. sen şeytandan uzak ol aman!
gün gelir senin de çalar kapını
olur ki kapına geldiği zaman
hanya’ nın konya’ nın göster çapını!..

şairin ahını almaksa murat
buyrunuz, ökçeniz yükselsin biraz(!)
eşime dostuma höyküren surat:
sakın tekrarlama, damında dur az!..

turan, atasının sözünü bilir,
ve ıstırabının közünü bilir,
örtünün altında uslu durmayan
şeytanın; fikrini, özünü bilir!..
iyisi mi uslu otur da belki
varsa; kirlenmemiş yüzünü bilir...
kim bilir?..
___kim bilir?..
______kim bilebilir?!.


bu hiciv, adeta bir doğaçlama gibi yazıldı... ne var ki bir halk ozanı olmadığım için karmaşık bir hece düzeni oluştu şiir bütünlüğü içerisinde... üzerinde çalışma ihtiyacı da duymadım ve bilerek, isteyerek, taammüden bu şekliyle yayımladımMsn Happy) affınızı arz ederim... özellikle halk ozanlarımızın efendim..
featherAhmet TURAN