Bu çalışmamızda
İstiklal Marşındaki ses olaylarını inceledik.
İstiklal Marşında bulunan ses olayları; ünsüz benzeşmesi, ünsüz türemesi, ünsüz kaynaşması, ünsüz yumuşaması, ünsüz düşmesi, ünlü değişmesi, ünlü türemesi gibi ses olaylarından oluşuyor. Genel olarak İstiklal marşında geçen tüm ses olaylarını incelememize rağmen, bazı kaynaklar tarafından ses olayı olarak kabul edilen bazı ses olaylarını çalışmamızın dışında bıraktık: Örneğin; 1. Kıtanın 3. Dizesinde yer alan ‘’milletimin’’ sözcüğünde, ünsüz yumuşamasına aykırılık bulunmaktadır. Ancak biz bu durumu bir ses olayı olarak değerlendirmediğimizden, bu ve buna benzer sözcükleri ele almadık. Yine farklı kaynaklarda farklı olarak geçen iyelik eklerinden kaynaklanan sorunlardan dolayı bunları da çalışmamıza dahil etmedik.
Örneğin ‘’kalemim’’ sözcüğündeki iyelik ekini ‘’-m’’ olarak kabul edenler de var; ‘’-im’’ olarak kabul edenler de… Eğer buradaki iyelik eki ‘’-m’’ olarak kabul edilirse, ‘’i’’ kaynaştırma ünlüsü görevini üstlenmiş olur ki bu ses olayına da ünlü kaynaşması adı verilir. Ancak birçok kaynakta 1. Tekil şahıs iyelik ekleri ‘’-m, -ım, -im, -um, -üm’’ olarak kabul edildiğinden, burada herhangi bir ünlü kaynaştırması ses olayını kabul etmedik. Umarım İstiklal marşındaki ses olayları başlıklı çalışmamız işinize yarar.
İstiklal Marşındaki Ses Olayları
İstiklal Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden
yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır,
parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Açıklama:
-yurdumun: ünsüz yumuşaması (yurt-yurd)
-üstünde: ünsüz kaynaşması (n)
-parlayacak: ünsüz kaynaşması (y)
Çatma, kurban
olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
Hakkıdır,
Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Açıklama:
-olayım: ünsüz kaynaşması (y)
-sana: ünlü değişmesi (sen-e: sana)
-Hakkıdır: ünsüz türemesi (k)
-Hakk’a : Allah’ın isimlerinden olan Hakk sözcüğü ‘’Hak’’ olarak kabul edilirse ünsüz türemesi olmuş olur. (k)
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın
bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel
gibiyim:
Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Açıklama:
-bana: ünlü değişmesi (ben-e: bana)
-gibiyim: ünsüz kaynaşması (y)
-bendimi: ünsüz yumuşaması (bent-bend)
Garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu
göğsüm gibi
serhaddim var.
Ulusun, korkma!
Nasıl böyle bir imanı boğar,
''Medeniyet!''
dediğin tek dişi kalmış canavar?
Açıklama:
-Garbın: ünsüz yumuşaması (garp-garb)
-göğsüm: ünlü düşmesi (ses düşmesi) (göğüs: göğs)
-serhaddim: ünsüz yumuşaması (serhat: serhad) ve ünsüz türemesi (d)
-nasıl: ünlü düşmesi (ünlü birleşmesi) (ne asıl: nasıl)
-dediğin: ünsüz yumuşaması (dedikin: dediğin)
Arkadaş!
Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır
sana va'dettiği günler
Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Açıklama:
-yurduma: ünsüz yumuşaması (yurt: yurd)
-sana: ünlü değişmesi (sen-e: sana)
-va’dettiği: ünsüz yumuşaması (va’dettiki: vadettiği)
-Hakkın: ünsüz türemesi (k)
Bastığın yerleri ''toprak!''
diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid
oğlusun, incitme,
yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Açıklama:
-bastığın: ünsüz yumuşaması (bastıkın: bastığın)
-diyerek: ünlü daralması (de-y-erek: diyerek)
-oğlusun: ünlü düşmesi (oğul: oğl)
-yazıktır: ünsüz benzeşmesi (sertleşmesi) (yazıkdır-yazıktır)
Kim bu cennet vatanın
uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak
toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Açıklama:
-uğruna: ünlü düşmesi (uğur: uğr)
-toprağı: ünsüz yumuşaması (torakı-taprağı)
Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:
Değmesin
ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli --
Ebedi,
yurdumun üstünde benim inlemeli.
Açıklama:
-ma’bedimin: ünsüz yumuşaması (mabet-mabed)
-göğsüne: ünsüz yumuşaması (göğüs-göğs)
-yurdumun: ünsüz yumuşaması (yurt: yurd)
-üstünde: ünsüz kaynaşması (n)
O zaman vecd ile bin secde
eder -- varsa -- taşım;
Her cerihamda, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım!
O zaman
yükselerek Arş'a değer, belki, başım.
Açıklama:
-eder: ünsüz yumuşaması (et-er: eder)
-yükselerek: ünsüz düşmesi (yüksek-lerek: yükselerek, k düşmüş)
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış,
bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır,
Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Açıklama:
-Hakkıdır: ünsüz türemesi (k)
-bayrağımın: ünsüz yumuşaması (bayrakımın: bayrağımın)
-Hakkıdır: ünsüz türemesi (k)
-Hakka: ünsüz türemesi (k)