Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ekim 2014       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cumhuriyet dünya üzerinde ki ülkelerde uygulanabilen en insancıl en demokratik yönetim şekillerinden birisidir. Hatta en iyisidir denilebilir. Çünkü cumuhuriyette bir seçme özgürlüğü vardır. Ülkenin başına gelecek olan kişiyi, partiyi ve ya oluşumu halk seçebilme hürriyetine sahiptir. Aynı zamanda da ülkeyi yönetenleri bir şekilde denetleme ve gerektiğinde hukuken şikayetçi olma hakkı da cumhuriyet ilkeleri içerisinde yer almaktadır.

29 Ekim 1923 tarihine kadar Türklerin kurmuş olduğu hiçbir devlette cumhuriyet idaresi yer almazdı. Ancak o gün bir diktatör ve ya bir kral ya da padişah olma şansı olmasına rağmen Atatürk cumhuriyeti ilan ederek Türk toplumunun bugünkü müreffeh ve medeni yaşamı yaşamasına giden yoldaki en büyük kapıyı aralamıştır. Cumhuriyetin kuruluşu ülkemizde 19 Mayıs 1919 tarihinde ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve Kurtuluş Savaşını başlatması ile başlar ve büyük mücadeleler sonunda 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilmiştir.

Cumhuriyet rejimi batı kökenlidir ve her türlü egemen gücün mutlak hakimiyeti önleme fikrinden çıkmıştır. Özellikle 18. yüzyıl Avrupasında ki Fransız devriminden sonra Cumhuriyet rejimi tüm dünyaya yayılmıştır. Kökeninde eşitlik mottosu olan cumhuriyete 1923 yılından bugüne kadar Türk halkı sahip çıkmıştır arada bu rejimin yıkılıp yerine oligarşik ve ya monarşik rejimlerin kurulmasını isteyenler çıkmış olsa dahi Türk halkı en iyi yönetim sistemi olan cumhuriyete dolayısı ile demokrasiye özgürlüğe her zaman sahip çıkmıştır.

Atatürk’ün bu ülkeyi emanet ettiği gençlerde hem cumhuriyeti hem de cumhuriyetin getirmiş olduğu özgürlükleri, medeniyeti daha da kestirme söylemek gerekirse insan gibi yaşamak için cumhuriyete her zaman her şekilde sahip çıkmalı ve savunmalıdır. Bu hususta feda edebileceği her şeyi de etmelidir.