Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ekim 2014       Mesaj #47
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İbadet insanın Rabbisine karşı verdiği nimetlere bir teşekkür mukabilindendir. Cennet veya Cehennem olsun veya olmasın insan bunu yerine getrmesi gerektiği bilincinde olmalıdır.

İbadeti yapmamızın sebebi Allahın emri olduğu içindir. Yoksa Cennete gitmek için veya Cehennemden kurtulmak için ibadet edilmez.

Her mümin bilir ki ben Allah için namaz kılmaktayım. Bu inançla günde beş defa rabbinin huzuruna çıkmaktadır.

Bediüzzaman Hazretlerinin şu ifadesi konumuza açıklık getirecektir. "Gözümde ne Cennet sevdası ve ne Cehennem korkusu."

İnsan sırf rızai ilahi için namaz kılmasına rağmen teşvik olması için niyetinde cennet olması onun ibadetine bir zarar vermese de ihlasına zarar verebilir.

Allahın emrini her şeyin üstünde bilmek ibadetin sevgisini kalbimize yerleştirecektir.

Yüce Allah Kur'an–ı Kerim'de: "Cin ve insi, (ille–i gâiye olarak Beni bilsin, irfanıma ersin ve) kulluk yapsınlar diye yarattım."(Zâriyât, 51/56) buyuruyor. Her iş ve hareketin bir finalitesi vardır. Bu kevn ü mekânın yaratılması, düzene konması da, insan ve cinlere "Allah'a kulluk" teklifinin getirilmesi içindir. Şuuru ve iradesi olan herkes Allah'ı bilecek ve O'na kulluk yapacaktır. Bu, Allah'ın eşya ve hâdiseleri yaratmasındaki –tabir caizse– ilâhî maksattır.