Çok küçük yaşlarda filtresiz birinciyle başladım şu duman boğucusuna. İçtim içmesine de noldu ? Ne kazandırdı ? Hiç. Kaybettirdikleri ? Maddi ve manevi. Hep burun tıkanıklığından şikayet ediyordum. Sabah evden çıktım, hava soğuk. Boğazlarım, ciğerlerim dondu. Dedim çek yavrum çekebildiğin kadar. ciğerin parçalansın boğazın şişsin heryerinle iç istersen izmaritini ye ama bundan başka ıh içersin. Öğlene kadar hiç zorlanmadık. Çünkü kankamada bıraktırdım. akşama kadar öyle böyle derken idare ettim. acı kahve, su, naneli sakız. akşam yemeği yedikten sonra nasıl erotikçe çağırıyo gel beni iç diye. diyoki bitaneden bişey olmaz. akılda diyoki ıh olmaz, yine içersin, bak burnun hemen düzelmeye başladı, koku alman bile bu kadar saatte farketti. yatana kadar böyle sürdü ama bunu eğlenceye dönüştürdüm. offf nasıl içmedim ama, ahan kandirdum oni falan diyerek alay ettim. hatta hoşuma gitti normal saatten geç yattım. 22,30 da yatarken 24 te yattım. sonra ''lan sigarayı bırakıcan diye kafayıda yedin, yat zıbar'' dedim. sabah kalktım kahvaltı etmedim. aç kaldımki içmememe rağmen kahvaltıdan sonra can çekmesin diye aç kaldım. öğle yemeğinden sonra buz gibi su içtim. sigara isteğinin en etkili ilacınıda bulmuş oldum. yakıcı naneli sakız veya şekerin üstüne buz gibi çek suyu bak bakalım sigara istiyomusun. sigarayı bırakmayı eğlenceye çevirin. siz onu kandırın. başak geçin onunla.