Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
15:33, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 08 Aralık 2025 - 15:34
Arama
MaviKaranlık Forum
Sözde Ermeni soykırımı hakkında Türklerin kanıtları nelerdir?
-
Tek Mesaj #9
perlina
Ziyaretçi
5 Mayıs 2015
Mesaj
#9
Ziyaretçi
Zeytun İsyanı
1895 yılında Maraş'ta Zeytun İsyanı çıktı. Ermeni komiteleri Zeytun yakınlarında Karanlık Dere denilen yerde büyük bir toplantı yaparak ayaklanma kararı aldılar. Zeytun ile diğer yerler arasında irtibatı sağlayan telgraf telleri kesildi. Ermeni çeteleri Avrupa'dan, bilhassa İngiltere'den sağladıkları silahlarla çevredeki Türk köylerine saldırılara başladılar. Ermenilerin amacı Zeytun'da bağımsız bir devlet kurmaktı. İngiltere'nin Halep ve Adana konsolosları da Ermenilere destek veriyordu. Bu isyanda Osmanlı Devleti'nin ihalelerini alarak aşırı derecede zengin olan Maraşlı Agop Hırlakyan 50.000 adet Şınaydır, Martin Ve Vincıstır marka silah ile 20.000.000 adet mermi satın aldı. Bunlar 1895 Zeytun isyanında Türklere karşı kullanıldı. Sadece bu isyanda 13.000 asker 7.000 sivil olmak üzere toplam 20.000 Türk şehit oldu. Ermenilerden ise 125 kişi öldü. Buna rağmen İngiliz, Fransız ve Rus Konsolosları Türkleri suçlu ve Ermeni eşkıyalarını masum buldular. Eşkıyanın affını sağlayarak suçluların yurtdışına çıkmasına aracı oldular.
Ermeniler Avrupa devletlerinin desteğini almak için bölgede bir Latin papazı ve arkadaşlarını öldürerek, bunların Türkler tarafından öldürüldüğü iddiasında bulundular. Osmanlı Hükûmeti yaptığı tahkikatta Latin papazının Türkler tarafından öldürülmediğini ve Ermenilerin bu cinayeti işlediklerini ispatladı.
Ermeniler Zeytun Kaymakamı'nın evini kurşunlayarak 7 Ekim 1895'te isyanlarını ilan ettiler. Üzerlerine gönderilen kuvvet, isyancılarla baş edemedi. Maraş Mutasarrıfı, Halep Vilayeti'nden yardım istediği halde asker gönderilmesi gecikince Zeytun'daki askerî kışla işgal edildi ve askerler esir edildi. Ayrıca Sivas, Van, Diyarbakır ve Erzurum'dan gelen Ermeni çeteleri Zeytun'daki eşkıyaya yardım ettiler.
Osmanlı Hükûmeti, Zeytun İsyanı'nı bastırması için Mustafa Remzi Paşa'yı gönderdi. Zeytun kazası çevresindeki Ermeniler temizlenince asiler kaza merkezine sığındılar. İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Avusturya ve Almanya gibi altı devletin müdahalesi Zeytun'daki Ermeniler ile devletin anlaşması sağlandı. Osmanlı Devleti Avrupa devletlerinin baskısı ile Zeytun'da genel af ilan ederek; silahların teslimi, yabancı komitecilerin gönderilmesi, birikmiş vergi borçlarının af edilmesi, mevcut vergilerin hafifletilmesi ve ıslahat yapılmasını içeren tavizler vermek zorunda kaldı. Bu durum Zeytun Ermeni isyancılarının daha da şımarmalarına neden oldu.
1914 yılında Osmanlı Devleti I.Dünya Savaşı'na katılarak genel seferberlik ilan etti. Osmanlı Devleti'nin düşmanları olan İtilâf Devletlerinden İngiliz, Fransız ve Rusların kışkırtmaları ile Osmanlı ülkesinin bir çok yerinde Ermeni isyanları ortaya çıktı.
Ermeniler I.Dünya Savaşı'nın oluşturduğu nazik ortamdan yararlanarak bağımsız bir Ermenistan devleti kurmak istediler. Ermenilerin bu amacını kendi çıkarları doğrultusunda kullanan İtilâf Devletleri ise Osmanlı ülkesindeki Ermenileri kışkırtarak, Türk ordusunun arkasından cephe açmalarını sağladı. Doğu Anadolu Bölgesi'nde Rusya'ya karşı savaşan Türk ordusunu arkadan vurmak amacıyla birçok bölgede olduğu gibi, Maraş bölgesinde de Ermeniler isyan ettiler. Bu isyanlar arasında en kanlı ve şiddetlilerinden biri de bölgedeki en büyük Ermeni yerleşim merkezi Zeytun kazasında ortaya çıktı. 1915 yılında başlayan bu isyan, Ermenilerin çevredeki Türk köylerine saldırıları ve Türk askerlerini katletmeleri ile başladı.
Ermenilerin isyanını bastırmak üzere, Maraş Mutasarrıfı Haydar Bey buraya asker göndererek isyanı kısmen bastırdı. Ancak Haydar Bey'in Urfa Mutasarrıflığı'na tayin edilmesi ile Ermeni isyanı yeniden şiddetlendi.
Haydar Bey'in yerine Maraş Mutasarrıflığı'na atanan Mümtaz Bey, Ermenilerin üzerine tekrar asker sevk etti. Zeytun Ermeni isyanını bastırmak için buraya gönderilen Maraş Jandarma Bölük Komutanı Binbaşı Süleyman Bey ve bir çok asker Ermeni eşkıyası tarafından şehit edildi.
Zeytun'dan başka, bugünkü Maraş merkeze bağlı ve bölgedeki en büyük Ermeni köylerinden olan Dönüklü Kasabası yakınlarındaki Fındıcak'ta da isyan çıktı. Bu isyan 1915 Ocak ayından Ağustos'un başına kadar devam etti. Çanakkale Savaşları'nın devam ettiği bu tarihlerde Zeytun isyanının bu denli şiddetli olması oldukça düşündürücüydü. Ayrıca Zeytun yakınlarındaki Fırnız Nahiyesi'ndeki Ermeniler de ayaklandılar.
Osmanlı Hükûmeti, akan kanı durdurmak ve şiddetlenen isyanı bastırmak için bir çözüm olarak 1915 yılında Tehcir Yasası'nı çıkardı. Bu yasa ile Anadolu'da yaşayan, isyan halinde olan ve Türk ordusunu arkadan vuran Ermeniler; yine bir Türk toprağı olan ve cephe gerisi sayılan Suriye'ye göç ettirildi.
Tehcir Yasası uygulanırken, çıkarılan kanunlar çerçevesinde göç ettirilen Ermenilerin gidecekleri yerlere düzenli ve güvenli şekilde ulaşabilmeleri için bütün askerî, siyasî ve idarî önlemler alındı. Hatta bu çerçevede yerleri değiştirilen Ermenilerin taşınmaz eşya ve emlâki de Osmanlı Devleti garantisine alındı.
Tehcir Yasası çerçevesinde, Maraş bölgesinde başta Zeytun kazası olmak üzere bütün nahiye ve köylerdeki Ermeniler de Suriye'ye göç ettirilenler arasında yer aldı. Ancak silahlı Ermeni çeteleri dağlara sığınarak faaliyetlerine devam ettiler. Maraş merkezindeki Ermeniler tehcire tâbi tutulmadılar.
Osmanlı Devleti, müttefikleri olan Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Bulgaristan'ın I.Dünya Savaşı'ndan çekilmeleri ile, tek başına İtilâf Devletlerine karşı koyamayarak ateşkes istemek zorunda kaldı. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, İtilâf Devletleri ile 30 Ekim 1918'de Mondros Ateşkes Antlaşması'nı imzaladı. Mondros Ateşkes Antlaşması'nın yedinci maddesi, İtilâf Devletlerine güvenlikleri gereğince gerekli gördükleri stratejik yerleri işgal etme hakkını tanımakta idi. Bu madde gereğince Adana, Maraş, Urfa, Antep ve Antakya yöresi İngilizler tarafından işgal edilmeye başlandı. Suriye üzerinden bu bölgeleri işgale başlayan İngiliz askerleri, buradaki Ermenileri de bölgeye gelmeye teşvik ettiler.
Daha sonra İngilizlerle Fransızlar arasında yapılan anlaşma sonucunda Suriye ile Adana, Maraş, Urfa, Antep ve Antakya yöreleri Fransız işgaline bırakıldı. Fransızlar Ermenileri kendi ordularında kullanmak, onların desteğini sağlamak ve bölgede işgallerini yerleştirmek için daha önce tehcir ettirilen Ermenileri bölgeye yerleştirmeye başladılar. Türklerden intikam almak amacıyla Fransız ordusuna katılan Ermeniler, Maraş bölgesine gelmeye başladılar. Ayrıca bölgeden daha önce çıkarılan Ermeni halkından da birçokları eski yerlerine geri döndüler. Bölgeye bu şekilde gelen Ermenilerin sayısı 150.000 kişiyi geçmekte idi. Maraş'ın Fransız işgali döneminde Ermeniler Fransızlarla işbirliği yaparak Türk halkına akıl almaz mezalimde bulundular.
Kaynak
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 15:34
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...