Arama

İntihar - Tek Mesaj #2

virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
2 Aralık 2006       Mesaj #2
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
İNTİHAR DÜŞÜNCESİ, İNTİHAR GİRİŞİMİ ve GERÇEK İNTİHAR
Yakın bir geçmişe kadar intihar girişimleri, yani ölümle sonuçlanmayan intihar olayları, ölümle sonuçlanan intiharların bir alt-kategorisi olarak ele alınmış ve girişimde bulunup, bunu başaramamış olanlar ise sadece ölüme ulaşamamış kişiler olarak değerlendirilmiştir.
Son zamanlarda yapılan birçok araştırma intihar girişimleri ve gerçek intiharların farklı dinamiklere sahip olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bundan dolayı, intihar olgusunu temel boyutları bakımından farklı davranışlardaki kategorilere ayırmak gerekmektedir. Bu kategoriler:
İntihar düşüncesi: İnsanların büyük bir çoğunluğu yaşamlarının belli dönemlerinde intihar etmeyi düşünmüşlerdir. Çünkü insan, her zaman ölümü ve ölümden sonrasını merak etmiştir. Bundan dolayı, kendi hayatına kendisi son vererek bu merakını tatmin edebileceğini düşünür. Böyle bir düşünce, insanın zihinsel faaliyetlerinin bir sonucudur; anormal birşey değildir. Bu tür düşünceleri kafalarından geçirenlerin büyük bir bölümü bunu uygulamaya geçirmeyerek, sadece düşünsel alanda bu eylemi gerçekleştirerek ölümlerinden sonra nelerin olabileceğini tahmin etmeye çalışırlar.
İntihar tehditleri: Bazı kimseler, istedikleri bir şeyi elde etmek için intihar tehditleri savururlar. Böyle bir davranışla istediklerini elde edenlerde bu davranış biçimi adeta alışkanlık haline gelebilir. Bu tür tehditler savuranlar diğerlerinin ilgisini, yardımlarını sağlama amacı güderler. Çevredeki kişiler bu tehditleri ciddiye almazlarsa, bazen göstermelik ve hatta gerçek intihar girişimleri ortaya çıkabilir.
Göstermelik intihar girişimi: Şaka yapmadığını, kendisini gerçekten öldürebileceğini göstermek amacıyla, tehditlerine cevap alamayan kişiler göstermelik intihar girişiminde bulunurlar. Fakat eyleme girişmeden önce, diğerlerinin kendisini kurtarmaları için birçok açık kapı bırakır. Örneğin; kişi ilaç içtiğini ve intihar edeceğini bir yakınına telefonla bildirir. Böylece, onun gelip kendisini kurtarmasını sağlar. Artık, istediği şeyi elde etmesinde diğerleri daha tavizkar davranacaklardır. Bazen de, özellikle sanatçılar, halkın kendilerine karşı azalan ilgilerini tekrar kazanmak amacıyla göstermelik intihar girişiminde bulunurlar veya bu yolda haberler yayarlar. Böylece basın ve kamuoyu günlerce bu kişiden sözeder.
Gerçek intihar girişimi: Göstermelik intihar girişimlerinin yanısıra, gerçek intihar girişimleri de vardır. Böyle bir eylemde bulunan kişi, ölmeyi gerçekten istemekte, fakat seçtiği yöntem ve zamanlama nedeniyle amacına ulaşamamakta ve diğerlerince kurtarılmaktadır.
Önceden bir intihar düşüncesi olmaksızın meydana gelen intihar: Bazı durumlarda ise, kişide önceden bir intihar düşüncesi olmadığı halde ortaya çıkan intihar olayları vardır. Ölmek niyeti olmaksızın, örneğin; bir kişi, ölürken insanın neler hissettiğini merak ederek kurtulma niyetiyle kendini asabilir, ama kurtulamayarak ölür. Gazetelerde bazen bu tür olaylara rastlanılmaktadır. Bunun yanısıra, değişik amaçlarda bu tür olaylar olabilir. Örneğin; Stearn’ın bir arştırmasına göre, 13-19 yaşları arasındaki erkeklerin intihar niyetleri olmadan, sadece orgazm olmak için kendilerini astıkları ve ölü bulundukları görülmüştür.
Gerçek intihar: Gerçek intihar olarak adlandırılan davranışta en temel koşul eylemin ölümle sonuçlanmasıdır. Fakat, yukarıda da bahsedildiği gibi, bazı olaylarda kişinin amacı ölmek olmadığı halde, eylemi ölümle sonıçlanmaktadır. Bunlar bir istisna olarak kalıp, fazla bir oran teşkil etmezler. Niyeti gerçekten ölmek olan girişimciler ise, bu eylemlerini tekrarlayarak amçlarına ulaşmayı başarabilirler. Tabii, eylemlerini tekrarladıklarında daha öldürücü metotları seçerler.
İntihar girişimleri ve gerçek intiharlar arasındaki farkları ortaya çıkarmak amacıyla yapılan araştırmalardan bazılarına kısaca değinmekte yarar vardır.
1957 yılında Los Angeles’ta yapılan bir araştırmaya göre, intihar girişimlerinin % 69’u kadınlar, % 31’i erkekler tarafından yapılmıştır. Gerçek intiharlarda ise % 70’i erkekler, % 30’u kadınlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Yaş bakımından, girişimlerde en yüksek oranlar erkeklerde 32, kadınlarda ise 27; gerçek intiharlarda 42 yaş her iki cinsiyet için de en yüksek oranı teşkil etmektedir.
Ülkemizde de araştırma sonuçları benzer durumları yansıtmaktadır. Kadınlarda girişimler, erkeklerde gerçek intiharlar daha çok görülmektedir. Her iki cinsiyette de yaşın ilerlemesi ile birlikte intihar girişimleri azalmakta, gerçek intiharlar ise artmaktadır.
Stengel’e göre, “intihar girişimleri ile gerçek intiharlar bazı noktalarda çakışan, aslında birbirinden büyük ayrılıkları olan iki grup insana has davranışlardır.”
Farberow ve Shneideman da aynı kanıyı desteklerler. Yaptıkları araştırmalara göre, gerçek intiharlarda insan, kendi içindeki yıkıcılık içgüdülerinin etkisiyle ölümü aramaktadır. Girişimlerde ise, insanlararası faktörler önemlidir; yani, kişilerarası çatışma ve geçimsizlikler. Gençlerdeki girişim oranının fazla olmasını bu sonuca bağlayabiliriz. Çünkü araştırmaların ortak sonuçlarına göre, 17-35 yaşları arasında intihar girişimleri tüm intihar girişimlerinin %65 ile % 77’sini oluşturmaktadır. Yaşlılıkta ise insan kendisi ile çatışma halinde ve hayata küsmüş durumdadır. Böylece, saldırganlığının hedefi kendisi olmaktadır.
Kadınlarda girişimlerin fazla olmasının nedeni seçilen yöntemden de büyük ölçüde kaynaklanmaktadır.
İntihar girişimleri, gerçek intiharlardan ortalama on kat fazladır. Buna göre, yılda İngiltere’de 60.000, ABD’nde 200.000 intihar girişimi olayı görülür.




İNTİHAR HAKKINDA NELER BİLİYORUZ
Eninde sonunda herkesin kendini öldürmek için geçerli bir sebebi vardır. Fakat intihar eden kişi diğerleri ile uzun süre iletişim kurmuş, onlardan yardım beklemiştir; intihar ise kişi için genellikle son çare olmaktadır. İntihar edenlerin büyük bir çoğunluğu bu niyetlerini eylemlerinden önce doğrudan veya dolaylı olarak arkadaşlarına veya yakınlarına anlatmışlardır.
Halk arasında yaygın olan bazı yanlış kanılar vardır ki, bunlar intihara eğilimi olanlar için tehlikeli ve teşvık edicidir. Bu tür yanlış kanılar yerine doğru olanları bilinirse, intihar niyetleri olan birçok kişinin bu niyetleri çok önceden anlaşılmıs ve yardım edilmiş olabilecektir.


İNTİHAR YÖNTEMLERİ
İntihar olgusu incelendiğinde, üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biri de kuşkusuz intihar yöntemleridir. Fakat, günümüze kadar yapılan intihar araştırmalarında bu konuyla yeterince ilgilenilmemiş veya kısaca ele alınmıştır.
İntihar yöntemleri, özellikle toplumsal açıdan belirli özellikler göstermektedir. Bir kişinin kendi canına kıymasının intihar olarak adlandırabilmesi için herşeyden önce kişinin “aklı başında olması” gereklidir; yani, eylemin biliçli olarak yapılmalıdır.
Toplum içinde yaşayan bir bireyin yaşamı, onun anlamlı eylemlerinden oluşur. Birey toplumda eylemleri ile vardır. İntihar eden aklı başında bir bireyin bu eylemi ise yaşamının son ve belki de en önemli eylemidir. İntihar eyleminin yöntem biçimi de bu açıdan önemlidir.
Bireyler intihar ederken rastgele yöntemler seçmemektedirler. Kendi yapılarına, anlatmak istedikleri şeye ve daha da önemlisi toplumsal yapının özelliklerine uygun olan yöntemleri tercih etmektedirler. Örneğin; kentin en yüksek binasından atlayan, kalabalık bir seyirci kitlesinin önünde hayatlarına kıyan kişilerin belki de tüm dünyaya olan kızgınlıklarını ilanettikleri ve o güne kadar önemsiz kalmış varlıklarına bir an için herkesin dikkatini çekmeyi umut etmiş oldukları düşünülebilir.
İntihar istatistiklerine bakıldığında, zamandan zamana ve topkumdan topluma intihar yöntemlerinin belirgin bir biçimde farklılık gösterdiği görülür. Belirli yöntemlerin belirli toplumlarda özellikle tercih edilmesi yöntemlerin rastgele seçilmediğini gösterir. İntihar yönteminin toplumlardaki bu farklı biçimleri, toplumsal güçlerin intiharın yönteminde belirleyici bir faktör olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle konu toplumsal açıdan ele alınmalı ve incelenmelidir.
İntihar yöntemleri üzerinde özellikle durulması gerektiren nedenlerin en önemlilerinden biri de, bir toplum içinde görülen farklı durumdur. Cinsiyetler arsında olsun, yaş grupları arasında olsun seçilen yöntemlerdeki farklılıklar belirgin özellikler gösterir.
Tüm bunları dikkate alarak bu bölümde belirli sınırlar içinde, toplumsal güçlerin intihar yöntemlerinin seçiminde nasıl bir rol oynadıkları ve yöntem seçiminde nelerin etkili oldukları gibi konular üzerinde durulacaktır. Daha sonra ülkemizdeki intihar yöntemleri incelenecek ve genel bir sonuca varılacaktır.
Bu konuları açıklamaya girişmeden önce, başlıca intihar yöntemleri nelerdir, nasıl uygulanırlar; bunların belirlenmesi gerekir.


BAŞLICA İNTİHAR YÖNTEMLERİ
Kendi canlarına kıyan kişiler akla gelmeyecek kadar ilginç yöntemler seçebilmektedirler. Fakat, bu ilginç yöntemlere oldukça az rastlanmaktadır. Günümüzde belirli intihar yöntemleri adeta klasikleşmiştir. Bu çalışmada en çok tercih edilen başlıca intihar yöntemlerinin açıklanması yapılacaktır.
Her intihar yöntemi aynı etkinlikte ölümcül değildir. Bazı yöntemler ölüm çok kısa bir sürede gerçekleşirken bazısında belirli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Ayrıca, kimi yöntemde kişinin pasif kalması yeterliyken kimisinde eylemi aktif bir biçimde gerçekleştirmesi gerekir. İleride değinilecek konularda faydalı olması bakımından bu yöntemler hakkında kısa bir bilgi verilecektir.
Kendini asmak: Bir kimsenin, boynundan iple yüksekçe bir yere kendini asması, kendi ağırlığı ile ipin çekilmesidir. İntihar için kişinin çok yüksek bir yer saçmesi gerekmez. Yerden 40-50 cm. yukarda bir noktaya bile ası yapılabilir. Örneğin; bir kapı koluna bağlanan ipin boyundan geçirilerek, vücut ağırlığının yere verilmesiyle de intihar gerçekleştirilebilir.
Asılma sonuçunda, kısa bir süre içinde bilinç kaybolur. Ölüme ise aşağıdaki sebeplerden biri veya birkaçı birlikte yolaçar:
1) Solunum yolunun kapanması sonucu “asfiksi”.
2) Boyundaki damarların sıkışmasıyla “beynin kansız kalması”.
3) Omurilik halkalarından birinin çıkması veya kırılmasıyla “medulla spinalinin kopması”.
4) Boyundaki ipin deriye ansızın dış bir darbe yapması sonucu “inhibisyon”.
Kendini boğmak: Bir kimsenin ip, eşarp, kravat, kemer vb. şeylerle kendi boynunu sıkmasıdır. Çoğu kimse boynunu direk olarak sıkmak yerine, boyunlarına bağladıkları şeyin arasına bir çubuk geçirerek sıkışana kadar çevirmekte veya bağladıkları düğümlü şeyin diğer ucunu ayaklarına bağlayarak gerdirmektedirler.
Bu yöntemde de kısa sürede bilinç kaybı meydana gelmekte ve asfiksiden ölüm olmaktadır.
Kendini yüksekten atmak: Kişinin yüksek bir yerden atlaması sonucu ölüm olabilir. Pencere ve balkon gibi yerlerden atlanmasıyla, şiddetli bir şekilde yere çarpma sonucu beyin kanaması veya organların parçalanmasıyla travma ölüme sebep olur.
Kendini suya atmak: Bu yöntemde kişiler kurtulma ihtimalini azaltmak amacıyla el ve ayaklarını bağlarlar veya boyunlarına ağır bir cisim bağlayarak suya atlarlar.