ALEKSANDR II (Moskova 1818 - Petersburg 1881), Rusya imparatoru (1855 - 1881); Nikolay l'in oğlu. Aleksandr II, kamuoyunun, siyasal ve toplumsal rejimde hiç zaman yitirmeden değişiklik yapılması gerektiğini hissettiği bir sırada tahta çıktı. Kırım savaşı'nda uğranılan yenilgi (eylül 1855‘te Sivastopol’ün düşmesi), Rusya'nın iktisadi geri kalmışlığını ortaya koymuştu; ülkenin askeri zayıflığının temel nedeni olan bu durum, Avrupa topluluğu içindeki üstün yerini yitirmesiyle sonuçlanmıştı (Paris antlaşması, mart 1856). Sansürdeki baskı azalınca 1856 ile 1859 yılları arasında, imparatorluğun sorunlarını tartışan yüze yakın dergi yayımlandı.
1856 yılının mart ayından başlayarak, Aleksandr II, toprak köleliğinin kaldırılacağını kamuoyuna açıkladı ve çeşitli eyaletlerdeki soyluları, öneriler hazırlayacak komiteler kurmakla görevlendirdi (kasım 1857). Öte yandan, N. A. Milyutin tarafından yönetilen içişleri bakanlığının tarım dairesi, eyalet komitelerinin itirazlarına rağmen, en önemli hükümleri 19 şubat (3 mart) 1861 tarihli "Toprak köleliğinden kurtarılmış köylüler için tüzük”te de yer alan bir tasarı hazırladı. Sözkonusu tüzük, toprak kölesi köylünün kişisel bağımlılığını kaldırıyor ve eskiden senyörlerin üstlenmiş olduğu mali ve hukuki yükümlülükleri, geleneksel mir'den doğan "kırsal ko- mün”e bırakıyordu Dolayısıyla tüzük, köylüleri, "toprakla”, başka bir deyişle, köy sınırları ve komüne verilen araziyle birlikte özgür kılıyordu. Kırsal komünlerle eski senyörler arasında yapılan “düzenleyici antlaşmalar", bu toprakların komünler tarafından satın alınabilme koşullarını (devlet, 49 yılda ödenmek koşuluyla kredi açıyordu) ya da yem toprak ilişkilerini (komünler mal sahiplerine borçlu oldukları ödenti ya da angaryalar karşılığında, bırakılan toprakların yararlanma hakkını alıyordu) belirlemek zorundaydı.
Bu reform, toprağı da özgürlüklerini de tam olarak elde edememiş ve düş kırıklığına uğramış köylüler arasında karışıklıklara, soyluların başkaldırısına ve bir bölümü nihilizme yönelmiş aydınların hoşnutsuzluğuna yol açtı. Bu tepkiler sert bir biçimde cezalandırıldı ve 1863-64’te Polonya ayaklanmasının Berg ve Muravyev tarafından kanlı bir biçimde bastırılmasından sonra düzen sağlandı. Zemstvos denilen meclislerin kurulmasıyla reformlara yeniden başlanmış oldu: herkese eşit adalet sağlayan adli reform, eğitim reformu gibi. Zorunlu askerlik hizmetinin de konulmasıyla, bu reformlar 1874'e kadar sürdü. Kişisel özgürlüğe ve toplumsal eşitliğe dayalı modern bir rejime geçişi başlatan bu reformlar, doğmakta olan kapitalizmin Rusya’da da gelişmesini sağladı. Bununla birlikte bu reformlar en dar anlamda uygulandı, özellikle, 1866'da çara yapılan başarısız bir suikasttan sonra, çarın çevresindeki gerici eğilimler ağır basmaya başladı (eğitim bakanı D. A. Tolstoy'u ve polisten sorumlu III. şubenin başına getirilen P. A. Şuvalov’u özellikle anmak gerekir). Aleksandr II, etkin bir dış siyasetle, milliyetçi ve panslavist çevrelere yaklaştı. Gorçakov Avusturya'ya ve daha sonra Fransa’ya karşı Bismarck’ın siyasetim destekledi (1870-71). Böylece, Rusya Karadeniz'de hareket özgürlüğünü yeniden elde etti. Kafkasya'da (1859'da Şeyh Şamıl'in teslim olması), Uzakdoğu'da (Aihun (1858) ve Pekin [1860] antlaşmalarıyla Amur ve Osuri yöreleri Rusya'ya bırakıldı) ve Orta Asya’ da (1867 de rus Türkistanı'nın kuruluşu) yeni topraklar elde eden Rusya genişlemeye devam etti. Türk-Rus savaşı (1877 -78), büyük kayıplara yol açan Balkan seferlerinden sonra Ayastefanos antlaşmasıyla sona erdi (mart 1878), ancak kısa bir süre sonra bu antlaşma Berlin'de yeniden ele alındı. Berlin kongresinden sonra gururları kırılan mılleyetçilerin öfkesi, liberallerin kışkırtmaları ve özellikle de A. i. Jeliyabov ve S. L. Perovskaya ile düzenli bir biçim kazanan terörist eylemler, 1878 ile 1881 yılları arasında yeni bir rejim bunalımına yol açtı.
70'li yıllarda halkçı akım gelişti; bu eğilim bir yandan 1874 yazında öğrencilerin düzenledikleri "halka yürüyüş" gösterisiyle, bir yandan da Toprak ve özgürlük derneğinin kurulmasıyla (1876) kendini gösterdi; bu dernek de, biri halk içinde kışkırtma etkinlikleri sürdürmekten yana (Kara bölüşüm), öbürü de terör yanlısı (Halkın özgürlüğü) iki gruba bölündü. Birkaç suikast girişiminden kurtulan Aleksandr II (şubat ve kasım 1879, şubat 1880), reform hareketine yeniden başlanması için Loris-Melıkov’u görevlendirdi. Loris - Melikov bir yandan var gücüyle devrimcilerle mücadele etti, bir yandan da zemstvos ve kent temsilcilerinden oluşan bir danışma kurulu oluşturulmasını önerdi. Aleksandr II tasarıyı kabul etti ve aynı gün S. L. Perovskaya'nın yönettiği bir suikastta öldü.
Kaynak: MsXLabs & Büyük L.