ZALAM a. (ar. zalam). Esk.
1. Karanlık: ‘ 'Fikir esrar içinde uçar, nazar zalâm içinde gaip olur" (Samipaşazade Sezai, XIX. yy.).
2. Zalimlik, haksızlık.
3. Zalam-ı zulm, zulmün karanlığı: "Flerkes oluyor gulam-ı zulmü / Ondan çoğalır zalam-ı zulmü" (A. H. Tarhan).
Kaynak: Buyuk Larousse