ZAM, -mmı a. (ar. (zamm).
1. Bir kimsenin maaşını, bir şeyin fiyatını vb. artırma.
2. Zam gelmek, bir şeyin fiyatı artmak: Demire yine zam geldi. || Zam görmek, bir şey sözkonusuysa, fiyatı artırılmak, yükseltilmek: Benzin, bir yıl içinde tam dört kez zam gördü; bir kimseyse, ücreti artmak: işçiler bu yıl da zam görmedi.

—Esk. dilbilg. zamme.

—Huk. Çocuk zammı, memur ve işçilere kimi durumlarda çocuklarının sayısına göre ödenen ek ödeme.

—isi. huk. Var olana, bir şeye bir başkasının ilave edilmesi, katılması. || Zamm-ı mütevelli, gerektiğinde hâkimin mütevellinin yanına bir mütevelli daha ataması. || Zamm ı vasi, görevini gereği gibi yerine getiremeyen vasinin yanında bir vasinin daha görevlendirilmesi.