ZENAN sıf. (fars. zeden, vurmak'tan ze- nSn). Esk. "Vuran", “vurarak” anlamında bileşik sözcükler oluşturur: şimşir-zenan (kılıç vuran, kılıçla dövüşen), ta^ne-zenan (söverek) vb.
ZENAN çoğl. a. (fars. zen'in çoğl. ze- nsn). Esk. Kadınlar: "... onun zevk ü sa- fâsı, vefâ-yı zenân ve ebr-i tâbistân gibi nâ -pâyidârdır" (Ebüzziya Tevfik). Mekr-i ze- nan (kadınların hilesi, fendi).
Kaynak: Büyük Larousse