ZERRE a. (ar zerre).
1. Çok küçük parçacık: Kum zerreleri.
2. Esk. Molekül.
3. Zerre kadar, hiç mi hiç: Onu zerre kadar sevmiyordu. || Zerrakadar... olsaydı, bir şeyden söz ederken, onun çok az da olsa bulunmadığını belirtmek için kullanılır: Zerre kadar sorumluluk duygusu olsaydı, böyle davranır mıydı hiç? || Zerresi kalmamak, zerresi olmamak, zerresi yok, bir şeyden söz ederken, hiç kalmamak, bitmek, tükenmek anlamında kullanılır: Pirincin zerresi kalmamıştı evde.
—Ed. Divan edebiyatında sevgilisinin ağzı (küçüklüğü dolayısıyla); âşık ve âşığın gönlü (güneşe benzetilen sevgilinin karşıtı) için kullanılan benzetme öğesi.
Kaynak: Büyük Larousse