ZILAL, -li çoğl. a. (ar. zili' den zılal). Esk.
1. Gölgeler: ' 'Sanki leylin zılal-i hamuşu /canlanır piş-i irtiabımda.(Tevfik Fikret).
2. Zılal-i ehval, korkunun gölgeleri. || Zılal-i emvat, ölülerin gölgeleri: "... belki de zılal-i emvatın gündüz çekildikleri siyah fezaya yuvarlandım" (H. E. Adıvar).
Kaynak: Büyük Larousse