ZİNCİRLEMEK g. f.
1. (Bir kimseyi, bir hayvanı, bir şeyi) [bir şeye, bir kimseye] zincirlemek, onu bir zincirle bağlamak: Bir köpeği zincirlemek. Mahkûmları ayaklarından birbirine zincirlemek. Kasaları birbirine zincirlemek.
2. (Şeyleri) zincirlemek, onları art arda sıralamak.
♦ zincirlenmek dönşl. f.
1. Art arda sıralanmak.
2. Birbirine sıkıca bağlanmak.
♦ zincirlenmek edilg. f. Zincirlemek eylemine konu olmak, zincirle bağlanmak.
Kaynak: Büyük Larousse