Arama

Yabancı Nedir? - Tek Mesaj #2

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YABANCI sıf. ve a.
1. Başka bir ülkeden, başka bir ulustan olan, bulunduğu ülkenin vatandaşı olmayan kimse için kullanılır; ecnebi: Yabancı turistler. Babası Türk, annesi yabancı. Bu mevsimde İstanbul'a çok yabancı gelir. (Bk. ansikl. böl. Ulus- larar. huk.)
2. Bir topluluğun, bir ortamın, bir örgütün üyesi olmayan ya da sayılmayan kimse için kullanılır: Yabancılar bu bölüme giremez. Yirmi yıldır bu köyde yaşamasına karşın kendini yabancı hissediyor, köylüler de onu yabancı sayıyorlardı.
3. Bir şeyin yabancısı, belli bir eyleme katılmayan, onun dışında kalan, bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan kimse için kullanılır: O bu sorunun yabancısıdır. Ben bu konuya yabancıyım.
4. Yabancı gelmek, gelmemek, tanımak, tanımamak: Üçüncüsünün yüzü bana hiç yabancı gelmiyor. || Yabana gibi durmak, bir işe karışmamak, ilgi göstermemek, çekingen davranmak. || Yabancı saymak, yabancı tutmak, kendilerinden biri gibi görmemek, yabancı olarak benimsemek. || Yabancısı olmak, bir yeri tanımamak, bilmemek: Yabancısı olduğum bu kentte bütün gün dolaşıp durdum.

♦ sıf.
1. içinde yaşanılmayan bir yer ve başka bir ulusa ait olan bir şey için kullanılır: Yabancı ülke. Yabancı bir kent. Yabancı dil.
2. Bir şeyin öz yapısına ait olmayan bir dış öğe için kullanılır: Şekeri yabancı maddelerden arıtmak. Suyun içinde birtakım yabancı maddeler var
3. Bir topluluğa, onun üyesine ait olmayan şey için kullanılır: Yabancı otolar buraya park edemez.
4. Bir şeye yabancı, bir duyguya kapalı, ondan yoksun olan, bir şeyle ilgilenmeyen kimse için kullanılır: Acıma duygusuna yabancı. Sanata yabancı.
5. Bir kimseye yabancı, o kimseyi yakından ilgilendirmeyen, onun dışında kalan, onun duyarsız, ilgisiz olduğu bir şey için kullanılır: İnsana özgü hiçbir şey bana yabancı değildir.

—Huk. Yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tenfizi — TENFİZ.

—Kim. müh. ve Mad. oc. Yabancı madde, bir ayırma işlemi sırasında ayrılmak istenen maddelerin ayırtedici özelliklerini taşımadığından, başka bir kesimde biriken taneler

—Müz. Yabancı ses, bir makamın dizisinde bulunmayan ses. (Kürdilihicazkârda segâh perdesi, hicazda çargâh perdesi kullanmak gibi. Bir geçki olduğunu gösterir.)

—Patol. Organizmanın bölgeleri ya da dokuları ile bir benzerliği yokmuş gibi görünen oluşuma denir.

—Tarım. Yabancı ot, tarım bitkilerinin arasında kendiliğinden biten ve onların gereğince büyüyüp gelişmesine zarar veren her türlü ot. || Yabancı ot bilimi, tarıma zararlı otları ve bunların tarımsal üretim üzerindeki zararlarını azaltma çarelerini araştıran bilimsel disiplin.

—Yerbil. Yabancı blok, tümüyle yabancısı olduğu bir bölgede toprak yüzeyine yerleşmiş kayaç. (Çok büyük kütlelere erişe- bilen bu tür bloklar bugün kaybolmuş buzullar tarafından ilk bulundukları yerlerden koparılmış ve taşınmışlardır; bunlar, en ufak öğeleri akarsu aşınımıyla kaldırılmış olan buzultaşların parçalarıdır: güzel bir yabancı buzul örneği Lyon’da Croix-Rous- se tepesinde bulunan ve Dördüncü Zaman buzullarının Alpler'den taşıdığı "Gros Caillou"dur.)

—-Zool. ve Bot. Göz önüne alınan bölgede yeni ortaya çıkmış hayvan ya da bitki türü için kullanılır. (Karşt. YERLİ.)

—ANSİKL. Çevrebil. Yabancı ot ilaçlan. Tarım koruma ilaçlarının yarıdan çoğunu oluşturan yabancı ot ilaçları, genel olarak hayvanlar için daha az zehirlidir. Bununla birlikte, omurgalılar arasında en duyarlı olanlar balıklardır; sirke sinekleri gibi bazı böcekler de duyarlıdırlar. Çalı yok edici olarak kullanılan (Vietnam savaşı sırasında yaprak dökücü olarak çok kullanıldı) 2,4,5 T memeliler için de çok tehlikelidir. Bu yabancı ot ilacı insan için terato- jen etkilere sahip olabilir ve bazı bakteri soyları için mutajendir.

—Uluslarar. huk. Yabancıların hukuksal durumları uluslararası hukuk kurallarıyla ülkelerin iç hukuk kuralları tarafından belirlenir. Türk hukukunda yabancılara ilişkin hukuksal düzenlemeler çeşitli yasalarda yer alır: Anayasa, Yabancıların Türkiye'de ikamet ve seyahatleri hakkında k., Pasaport k, Petrol k., Turizmi teşvik k., Yabancı sermayeyi teşvik k., Bankalar k„ Tapu k. vb. Yabancıların temel hak ve özgürlükleri, uluslararası hukuk kurallarına uygun olarak, yasayla sınırlanabilir (Anayasa md. 16). Yabancıların Türkiye'ye girişleri Pasaport k. ile düzenlenmiştir. Kural olarak, Türkiye’ye girişte yabancılardan pasaport ya da onun yerine geçen bir belge aranır. Bir aydan fazla Türkiye’de kalacak olan yabancılar bu süre dolmadan önce yetkili makamlardan "ikamet tezkeresi” almak zorundadırlar. Yabancıların Türkiye' de çalışmaları ve mülk edinmeleri konusunda da kimi sınırlamalar vardır.
Yabancı (TEtranger), Albert Camus’nün romanı (1942). 1940’ta biten bu yapıt, o günden bu yana “saçmanın romanı’’ olarak kabul edildi. Camus bu kavrama aynı yıl yayımlanan Sisyphos efsanesi'nde (le Mythe de Sisyphe) açıklık kazandırmıştı. Annesine, toplumsal başarıya, yuvanın "gereksinimler”ine yabancı olan Meur- sault kendi yaşamında yalnızca bir izleyicidir. Bir Arap'ı öldürürken bile kendi işlediği cinayete izleyici kalır. Kitabın ikinci bölümünde savcı, cinayetin garipliğini bu kuralsız insanın garipliğiyle açıklar Böylece, sanığa, kuşkusuz kendisinin bir kez daha tümüyle yabancı kaldığı amansız bir mantık atfedilir. Kendisini bekleyen sona başkaldırdığı son bölümde ise tüm romana egemen olan cehennem havası yok olmaz, aksine bir türlü gerçekleşmeyen patlamadan dolayı daha da yoğunlaşır. Yabancı diller mektebi, liselere yabancı dil öğretmeni yetiştirmek amacıyla 1938-1939 ders yılında İstanbul'da açılan okul.

Yabancı diller yüksekokulu, Hacet tepe üniversitesinde yabancı dil hazırlık programı uygulayan yüksekokul (1968). ilk yıllarda yalnızca Tip fakültesi öğrencilerine yönelikken, daha sonra üniversitenin tüm öğrencileri bu uygulamanın kapsamı içine alındı ve bu durum 1982-1983 öğretim yılına kadar sürdü. 1982-1983 öğretim yılından bu yana yüksekokul Tip fakültesi, Mühendislik fakültesi (hazırlık programına 1984-1985 öğretim yılında başlandı), Edebiyat fakültesi’nin Alman dili ve edebiyatı, Amerikan dili ve edebiyatı, Fransız dili ve edebiyatı, İngiliz dili ve edebiyatı, Dilbilim anabilim dalları, Eğitim fakültesi’nin yabancı dilde eğitim yapan bölümleri ve Yabancı diller yüksekokulu’ nun Mütercim-tercümanlık bölümü'nde yabancı dil hazırlık programı uygulamaktadır. Yabancı lejyonu, çoğunlukla yabancı gönüllü askerlerden oluşan transız askeri birliği. 1831 'de Cezayir'de Louis Philippe tarafından kuruldu, o zamandan başlayarak Fransa'nın katıldığı bütün savaş alanlarında ün saldı.

Kaynak: Büyük Larousse