Arama

Yabancı Nedir? - Tek Mesaj #4

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Haziran 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YABANCILAŞMA a. Yabancılaşmak eylemi.

—Fels. Hegel’de, bir varlığın ya da bir gerçekliğin, doğal ve insani bir ortama kendiliğinden ulaşmasını sağlayan hareket; tinle karşılaştırıldığında yabancılık (Fremd- heit) uyandıran sözkonusu ortam, varlığın, kendine ait bu ifadeden hareketle yeniden kendine dönmesine izin vermez. (Bk. an- sikl. böl.) || Marx'da, emekçinin, kendisine ait olmayan kurumlarda yarattığı ve içinde kendi katkısını görme olanağı bulamadığı kendi emeği karşısındaki durumundan doğan yabancılığın (Entfrem- dung) ya da yoksunluğun (Entâusserung) ayırtedici özelliği. (Bk. ansı'kl. böl.)

—ANSİkl. Fels. • Hegel'de yabancılaşma (Fremdheit), tinin şeylerde ya da amacından sapmış bir dilde özgürlüğünü yitirmesi anlamında bir kendinden uzaklaşmadır. Sözgelimi, XVIII. yy. Fransa'sının parlak ve içi boş kibarlar âlemi için durum buydu: "Bu gerçek küttür dünyasının ruhu, somut gerçekliğin ve düşüncenin mutlak ve evrensel olarak bozulması ve yabancılaşmasından, yani salt kültüre dönüşmesinden başka bir şey değildir. Bu dünyada karşılaşılan şey, gücün ve zenginliğin somut özlerinin de, bunların belirgin kavramları olan iyi ve kötünün ya da iyinin ve kötünün bilincinin de, soylu bilinç ile bayağı bilincin de gerçeklikten yoksun oluşudur; bilincin bütün bu uğrakları aslında birbiri içine geçerek özelliklerini yitirirler ve her biri kendinin karşıtı durumuna gelir". [Tinin görüngCıbilimi (Phânomenologie des Geistes], Tin.)

• Marx'a göre "işbölümü, emeğin toplumsal özelliğinin yabancılaşma çerçevesinde iktisadi ifadesidir” (1844 Elyazmaları [Ökomonisch-philosophische Manuşkrip- te]); yabancılaşma köleliği yaratır: "insanın kendi çabası ona yabancı bir güce dönüşür; insan ona egemen olacağına onu karşısına alır ve onun kölesi olur”. (Marx ve Engels, Alman ideolojisi [Die deutsche ideologie].) Louis Althusser’e göre yabancılaşma kuramı marxçılığın yalnızca ilk aşamasını meydana getirir ve ne Kapital'de, ne de Marx'ın daha sonraki yapıtlarında bu kurama rastlanmaz. Althusser daha sonra bu savını şu yorumla destekler: "yabancılaşma, ittisadi nesnellik biçimlerinin tam bir eleştirisi sayılamaz” [Lire "le Capital" [“Kapital”i okumak]). Bununla birlikte yabancılaşma kavramının marxçı toplumbilim içinde çok verimli bir akım yarattığı da yadsınamaz.

—Topbil. Marxçı toplumbilimcilere göre, yabancılaşmış üretici, ürünün egemenliği altına girerek, neredeyse bu ürünle kaynaşan kendi öz kimliğinin bir bölümünü yitirir. Sömürü ilişkilerinin sona ermesi, üreticiyi kendi kendisiyle barıştırarak kurtaracak mıdır? Bununla birlikte; daha da ileri gitmek gerektiği söylenebilir; iktisadi koşullardan bağımsız olarak emeğin kendi içeriği de emekçiyi yabancılaştırabilir ve onun düşünsel olanaklarını, güncel durumunu aşamayacağına inandıracak kadar kısırlaştırabilir. Yaptığı iş emekçiye ne kadar anlamsız gelirse, ödül sistemi dış etkenlere ve üretici etkinliğe ne kadar çok bağlanırsa, düzenleme kendi öz amaçlarına erişmek için bireye ne kadar az yasal olanak bırakırsa, yabancılaşma da o kadar büyük olacaktır. Yabancılaşma bir güçsüzlük duygusu, kendine güvenin bir yitirilmesi ve düzenleme tarafından yapılan değerleri bir sindirme yeteneksizliği biçiminde ortaya çıkar.
Kaynak: Büyük Larousse