Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Haziran 2015       Mesaj #20
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YÂD a. (fars. yâd). Esk.
1. Hatırlama, akla getirme, anma: “Nigârhâne-i irân'e zeyn buban / Ne yâda geldi ne akl ü hayale devrinde" (Y. K. Beyatlı).
2. Yâd etmek, anmak, akla getirmek: “Eşber mukaddemesinde bunları yâd edişim.." (A. H. Tarhan).
3. Yâd olunmak, hatırlanmak, anılmak: ".. OsmanlI bayrağının yâd olunmaması bil-cümie Osmanlılar'a dağ -ı derun oldu" (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
4. Yâd-bud, hediye, armağan. || Yâd- büd, bellek gücü. || Yâd-daşt, hatırlanan şey; hatıra: "Ona Zülkarneyn lakabının verilmesi de ser-yezdamn yâd-daştı olan bu miğfei tafra-fürüşâneden kaldığı mer- vîdir" (Mehmet Tevfik). || Yâd-ı hazin, yâd-ı melal, tıüzünlendiren anı. || Yâd-ı şebabet, gençlik anısı. || Yâd-ı zişt, birini kötü bir biçimde anma.

—Tasav. Yâd-daşt, sürekli Tanrı bilincinde olma. (Nakşibendi tarikatının on bir ilkesinden biridir. Kalbin, sürekli Tanrı'yı anarak güçlenmesi, Tanrı bilincinin salikte bir meleke halini alması anlamına gelir.) || Yâd -kerd, sürekli olarak Tanrı’yı anımsama. (Nakşibendi tarikatının on bir ilkesinden biridir. Bu, "la ilahe illallah" zikrini art arda yinelemekle yerine getirilir. Yinelemenin dil ile değil, kalp ile olması gerekir. Mürit, Tanrı'yı zikrederken dilini tutar, ağzını kapatır ve nefes almadan, içinden "la ilahe illallah” zikrini geçirir. Zikri, bir nefes alışta, nefesini vermeden içinden üç kez yineler; böylelikle sürekli Tanrı'yı zikretmiş olur.)
Kaynak: Büyük Larousse