YAKINMAK gçz. f.
1. Durumundan hoşnut olmamak, sürekli olarak hoşnutsuzluğundan söz etmek; sızlanmak, söylenmek: Onunla birlikte olmak islemiyorum, sürekli yakınıyor. Yakınmayın, daha kötüsü de olabilirdi.
2. Bir şeyden, bir kimseden yakınmak, onlarla ilgili bir hoşnutsuzluğunu dile getirmek; bir kimseye çare, avunç vb. arayarak duyulan acıyı, rahatsızlığı anlatmak; şikâyet etmek, şikâyetçi olmak: Hayal pahalılığından yakınmak. Çocuklarından yakınmak. Başağrılarından yakınmak.
Kaynak: Büyük Larousse