YEME a.
1. Yemek eylemi.
2. Yiyecek, yemek: Giyim kuşam bir yana, bu para yeme içme masraflarımızı bile karşılamaz.
3. Tat, lezzet: Tatlının görünümü kadar yemesi de güzeldi.
4. Yeme içme, değişik türde besin ve içeceklerle beslenme |j Yemeden içmeden kesilmek, derin bir üzüntünün ya da büyük bir heyecanın etkisiyle yemek yiyemez duruma düşmek, iştahı kesilmek: Babasının ölümünden sonra yemeden içmeden kesildi.

—Biyol. Yemeden yoksunluk, bir süre için tamamen ya da kısmen besinden yoksun kalma. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Biyol. Çeşitli hayvan grupları üzerinde bu bakımdan deneyler yapılmıştır: yumuşakçalar, kabuklular, balıklar, böcek larvaları, halkalısolucanlar üzerinde yapılan açlık deneyleri göstermiştir ki, gelişmenin yavaşlaması, hatta bazen dokularda değişimsizliğin eşlik ettiği bir gerileme (planaryalar, memertesler) pahasına olmakla birlikte yemeden yoksunluk yaşam süresini oldukça uzatabilir Yaşam süresi guppy'lerde 1,5, balanuslarda 3, gam- maruslarda 5, patellalarda 8 ve yersolu- canında 50 kat artar.