YÜZEYSEL sıf.
1. Yüzeye ilişkin, yüzeyle ilgili; sathi: Bir duvarın yüzeysel nemi.
2. Bir kimsenin derin duyguları anlatmayan ya da öyle görünen davranışı için kullanılır: Yüzeysel bir nezaket. Yüzeysel bir neşe.
3. Yüzeyde kalan, derinliği olmayan şey için kullanılır: Soruna ilişkin yalnızca yüzeysel düşünceleri olmak. Yüzeysel bir görüş.
4. Aceleye getirilmiş, üstünkörü yapılmış, şişirilmiş bir iş için kullanılır: Yüzeysel bir çalışma.
5. Derin düşünemeyen, derin düşünme yeteneğinden yoksun bir kimse için kullanılır: Hoş olmasına hoş bir çocuk ama yüzeysel. Yüzeysel bir insan.
—Akust. ve Elektromanyet. Yüzeysel güç ya da yüzeysel güç yoğunluğu, bir yüzeyin arasından iletilen akustik ya da elekromanyetik bir dalganın birim enine alan başına gücü.
—Dilbil. Yüzeysel yapı, üretici dilbilgisinde, derin yapıda dönüşümler sonucu üretilerek gerçekleştirilmiş cümlenin sözdizimsel düzenlenişi.
—Tarım. Yüzeyse! akaçlama, yüzeysel suların akıtılmasıyla toprağın kurutulması. (Yüzeysel akaçlama, uygun yüzey çalışmalarıyla kolaylaştırılır: pulluk izi, ark, hendek.)
Kaynak: Büyük Larousse