VAKFE a. (ar. vakften vakfe). Esk.
1. Duraklama, duraklayış: "...bir tereddüt vakfesi daha geçirdim" (Neyzen Tevfik).
2. Vakfegâh, duraklama yeri, durak. || Vakfe -gir, duraklayan. || Vakfei hayret, şaşkınlık duraklayışı.
—Ed. - DURAK.
—isi. Flac ibadeti sırasında Arafat'Tn tepesinde bir süre durma. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Vakfe, hac ibadetinin iki temel farzından (rükün) ilkidir Vakfenin vakti, zilhicce ayının 9. günü zeval vaktinde başlar ve 10. günü tan yeri ağarınca sona erer. Bu süre içerisinde Arafat'ta çok kısa bir zaman durmak bile vakfenin yerine getirilmesi için yeterli sayılır. Vakfe sırasında aptesli olmak, ayakta Kâbe’ye yönelik durmak, tam bir Tanrı saygısı içinde bulunmak, elleri havaya doğru kaldırıp iyice açarak içtenlikle dua ve tövbe etmek, Kuran okumak sevaptır. Vakfeden sonra Mekke’ye inilerek haccın ikinci rüknü olan Kâbe’yi tavaf görevi yerine getirilir.
Kaynak: Büyük Larousse