Arama

Vakıf Nedir? - Tek Mesaj #9

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
30 Haziran 2015       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
VAKIF -kfı a. (ar. vakf).
1. Bir hizmetin yerine getirilmesi amacıyla, bir kimsenin belli koşullar ve resmi yollarla parasını ya da mülkünü bağışlaması: Binanın vakıf işlemi uzun sürdü.
2. Bu yolla bağışlanan mal, mülk, para; bu amaçla oluşturulan kuruluş: Bir vakıf kurmak.
3. Vakıf etmek — VAKFETMEK.

—Huk. Vakıflar kütüğü, mülhak vakıfların, cemaat ve esnafa ait vakıfların tüzelkişilikleri ile vakıf mallarının ve vakıfların arşivlerinde bulunan vakfiye, ferman, berat, hüccet vb. belgelerin işlendiği kütük,

—isi. huk. Bir mülkü bazı kişi ve kurum- lara süresiz olarak tahsis etme. (Bk. ansikl. böl.) || Vakf -alel-amme, kamu yararına yapılan vakıf. (Vakf bis-sebil de denir [çeşme ve köprü gibi].) || Vakf bissükna, yararına vakıf yapılan kişinin taşınmazda oturmasına izin verilen vakıf. (Vakıftan yararlanan kişi taşınmazın bakımıyla yükümlüdür.) || Vakıf-ı bizzarure, vakfı caiz olmayan bir şeyin vakfının geçerli olabilmesi için bir başka şeyin de vakfa katılmasının gerektiği vakıf. (Bir evin gelirinin vakfı caiz değildir, bunun vakfının geçerli olabilmesi için zorunlu olarak evin de vakfedil- mesi gerekir.) || Vakfı ebniye, erkek çocuklarla, bunların erkek çocukları yararına yapılan vakıf. || Vakf ı ehli, kavmi mahsura (yüz kişiden az olan topluluklara) ait olan vakıf. || Vakf-ı evladiye, evlat yararına yapılan vakıf. (Evlat sözü bir kez söylenmişse kadın ve erkeğin soyundan gelme çocuklara vakıf yapılmış olur, torunları kapsamaz. Evladı evlat denmişse uzak yakın tüm kuşakları içine alır) || Vakf-ı fasit ya da vakf-ı gayri sahih, aslında geçerli olan ancak bazı nitelikleri bakımından geçerli sayılmayan vakıf. || Vakfı fuzuli, bir kimsenin malik olmadığı bir malı sahibinin izni olmadan vakfetmesi. (Vakf-ı fuzuli sahibinin izniyle geçerli olur. Örneğin vakıf yapan karısıyla müşterek malik olduğu bir malın tamamını vakfetse, karısının kendi payına ait kısım için izin vermesi gerekir.) || Vakf-ı gayri lazım, vakıf yapan kişi, hâkim ya da vakıf yapanın vârisleri tarafından feshedilebilen vakıf. || Vakf-ı irsadi, beytülmale ait olan bir mülkün, rakabesi beytülmale ait olmak üzere, padişah tarafından ya da onun izniyle bir başkası tarafından bir kimseye ya da bir şeye tahsis edilmesiyle yapılan vakıf. || Vakfı lazım, vakıf yapan kişi, hâkim ya da vakıf yapanın mirasçıları tarafından feshedilemeyen vakıf. || Vakfı mariz, bir kimsenin ölümüne neden olan hastalığı sırasında yaptığı vakıf. (Vakfı mariz vasiyet gibi kabul edilir, ancak terekenin 1/3’ü için geçerli olur Mirasçılardan birine yapılan vakf-ı marize öteki vârisler izin vermezlerse vakfın geliri mirasçılar arasında paylan oranında bölüştürülür Lehine vakıf yapılan mirasçı öldüğünde vakıf gerçekleşir.) || Vakf- mevkut, belli bir süreyle sınırlandırılmış vakıf. (Bu tür vakıf geçerli olmaz, vakıfların sonsuz olması şarttır.) || Vakfı muallak, bir şarta bağlı olarak yapılan vakıf. (Bu tür vakıflar geçerli sayılmaz.) || Vakfı muzaf, gelecek bir tarihte geçerli olmak üzere yapılan vakıf. (Bu tür vakıflar geçerli değildir. Ancak ölümden sonra geçerli olmak üzere yapılan vakıf vasiyet sayıldığından geçerlidir.) || Vakfı müneccez, bir şarta ve zamana bağlı olmayan vakıf. || Vakfı müstesna, vakıflar idaresinin denetlemesi olmadan doğrudan doğruya mütevellileri tarafından idare edilen vakıf. || Vakfı muşa, bir kimsenin bir başkasıyla müştereken malik olduğu bir maldaki kendisi ne ait payı vakfetmesi. || Vakf-ı müşterek, iki ya da daha çok kişinin birlikte malik oldukları bir malı vakfetmeleri. || Vakfı mütearef, vakfedilmesi örf ve âdetçe geçerli sayılan bir taşınırın vakfedilmesi. || Vakfı sahih, şekil ve nitelik bakımından geçerli olan vakıf.

—Kur. tar. Vakıf rüusu, OsmanlIlarda bir vakfın yönetimi için mütevelli vd. görevlilere verilen atama ve görevlendirilme belgesi.

—Med. huk. Başlı başına bir varlığı bulunmak üzere bir malın belli bir amaca tahsis edilmesi. (Bk. ansikl. böl.) || Aile vakıfları, aile bireylerinin çeşitli gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan vakıflar. || istihdam edilenlere ve işçilere yardım vakıfları, anonim şirketlerin çalışanlara yardım amacıyla kurdukları vakıflar (Vakıf gelirinden yararlananların vakfa aidat ödemeleri ve vakfın idaresine katılmaları gerekir.) || Kamu görevi niteliğindeki işleri yapmak amacıyla kurulan vakıflar. (Bu vakıflar eğitim, sağlık, sanat vb. kamu görevlerinin yerine getirilmesi amacıyla kurulur.)

—Süslem. sant. Vakıf gülü, ayetlerin söz başlarına ya da sonlarına konan, nokta işlevinde tezfıipli çiçek motifi.

♦ sıf. Vakıf olarak bağışlanmış olan: Vakıf arazi. Vakıf dükkân.

—ANSİKL. İsi. huk. Vakıf işlam hukukunda çokça rastlanan gelişmiş bir kurumdur. İslam hukukuna göre bir kimsenin malını vakfetmesiyle o mal üzerindeki mülkiyet ferdi mülkiyet olmaktan çıkıp Allah’ın mülkü haline gelir. Bu mülk satılıp alınamaz ve tasarruflara konu olmaz. Ancak o maldan sağlanan yararlar bir amaca tahsis edilebilir ve bu amaçla ilgili olanlar bundan yararlanırlar. Vakıflara ilişkin hükümlere Kuran'da rastlanmaz, bu hükümler hadislere dayanır. Vakıf yapan kişi neşit, mümeyyiz, hür olmalı, kısıtlı olmamalı, vakfettiği malın maliki olmalıdır. Miri topraklara tasarruf edenler bu toprakların mülkiyet hakkına sahip olmadıkları için bunları vakfedemezler. Vakfeden kişinin vakıfla ilgili iradesini açık ve serbest bir biçimde iki şahit önünde belirtmesiyle vakıf kurulmuş olur. Vakıf kurulması için yapılan irade beyanı bir şekle bağlı değildir. Ancak vakıf belli bir kişi için yapılmışsa, vakfedenin icabını, yararına vakıf yapılan kişinin kabul etmesi gerekir. Vakfedilecek mal sürekli yani çabuk bozulmaz ve değişmez olmalı ve bu maldan bir yarar sağlanmalıdır. Kural olarak yalnız taşınmaz mallar vakfedilirse de bazı taşınabilir mallar da vakfedilebilir. Örneğin okumak için kitap, yoksul gelinlere elbise, takı vb. vakfedilebilir. Vakfedilecek malın bilinir ve belirli olması gerekir. "Dükkânlarımdan ikisini vakfettim" demek yeterli değildir, hangi dükkân olduğu belirtilmelidir. Vakıfların tescili zorunlu değildir ancak vakıftan caymayı önlemek amacıyla vakıf kadı tarafından tescil edilir.

Vakfın amacı açıkça belirtilmiş olmalıdır. Başlıca iki tür vakıf vardır:
1. bir hayra tahsis edilmiş vakıflar;
2. evlada ve onların evlatlarına tahsis edilen vakıflar (bu vakıflarda vakfeden kişinin soyundan gelenlerin tümü vakıftan yararlanırlar). Müessesatı hayriyye denilen tümüyle hayır için yapılan vakıflardan yararlanma maldan yararlanma şeklindedir Örneğin cami, köprü, aşevinden yararlanma gibi. Müstegallat-ı hayriye ise bunlara gelir sağlayan vakıf yerleridir. Örneğin geliriyle bir caminin masraflarını karşılamak için kurulan hamam gibi. Vakıf kuran, vakfın koşullarını daha sonra değiştiremez. Ancak vakıfnamede ilerde vakfın koşullarını değiştirebileceğini belirtirse değişiklik yapabilir. Vakıfları yöneten mütevelliler vakıf kuran kişilerce belirlenir. Mütevelli, reşit, mümeyyiz, doğru ve vakfı yönetebilecek yetenekte olmalıdır. Mütevellileri kadılar denetler. Vakfı kuran, kadının hükmüyle mütevelliye ilişkin koşulları değiştirebilir. Vakıf için yararlı olan durumlarda mütevelli kadının izniyle vakıf şartlarında değişiklik yapabilir. Vakfın gelirleri, vakfedilen malların devamlılığını sağlamak, onları korumak için harcanır. Gelir artarsa vakıf amacına tahsis edilir.
OsmanlI devletinde vakıflar fıkıh hükümlerine göre yönetilirdi. Vakıfların denetimi Evkafı hümayun nezareti tarafından yapılırdı. Cumhuriyetken sonra 3 haziran 1935 tarih ve 2762 sayılı Vakıflar kanunu eski vakıfların durumunu düzenledi.
Bu yasa Medeni kanun'un kabulünden önceki vakıfları iki bölümde topladı:
1. mülhak vakıflar (yönetimi mütevellilerine bırakılan vakıflar);
2. mazbut vakıflar (yönetimleri Vakıflar genel müdürlüğü'ne bırakılan vakıflar). Türk medeni kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle ve bu yasanın birinci kitabının ikinci babı üçüncü faslını değiştiren 13 temmuz 1967 tarih ve 903 sayılı kanunla vakıflara ilişkin yeni hükümler getirildi.

—Med. huk. Bir vakfın kurulabilmesi için gereken şartlar şunlardır:
1. vakıf kurucuları tam 'ehliyetli kişiler olmalıdır (gerçek kişilerden on beş yaşını bitirmiş mümeyyiz kişiler yasanın belirlediği sınır ve biçimler içinde vasiyet yoluyla vakıf kurabilirler. Tüzel kişiler de vakıf kurabilir);
2. vakfın bir amacı olmalıdır (vakfın amacı sürekli olmalı, gerçekleşmesi olanaksız olmamalı, yasaya, ahlaka, ulusal çıkarlara aykırı olmamalı ve vakıf belli bir siyasi düşünce ya da topluluk üyelerini desteklemek için kurulmamalıdır);
3. vakfın amacının gerçekleşmesine yetecek bir mal, gelir ya da hak bulunmalıdır (yalnız mal ve para değil, alacaklar, elde edilmesi beklenen kâr ya da ileride alınacak bir miras payı da vakıf için ayrılabilir);
4. vakıf resmi senetle ya da vasiyet yoluyla kurulmalıdır (vakıf kurulduktan sonra vakfedenin ikametgâhı asliye mahkemesince tutulan sicile tescille tüzel kişilik kazanır; mahkeme tescil edilen vakfı, Vakıflar genel müdürlüğü'ne bildirir. Genel müdürlükteki merkezi sicile kaydı yapılan vakıflar Resmi gazete’yle ilan edilir).

Vakıf tek taraflı ve karşılıksız bir hukuki işlemle kurulur. Kurucu işlemde vakfın amacı, bu amaca tahsis edilen mal ve haklar, vakfın idare ve varsa öteki organları, ikametgâhı ve adı açık olarak gösterilmelidir. Vakıf senedi mahkemece tescil edildikten sonra geri dönülemez. Vakıf kuran kişi kendi mal varlığı üzerinde hakları olan kişilerin yani mirasçıların, alacaklıların çıkarlarına zarar vermemelidir. Zarar vermesi durumunda bu kişiler vakfa itiraz edebilirler. Vakıf vasiyet yoluyla kurulmuşsa saklı pay sahibi mirasçılar vakfa ayrılan malların saklı paylarını aşması durumunda tenkis davası açabilirler. Mirasçılar iptal nedenlerinden birinin varlığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini isteyebilirler. Vakıf alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kurulmuşsa, alacaklılar da iptal davası açarak vakfa itiraz edebilirler. Vakfın bir idare organının bulunması zorunludur. Bu organ kural olarak vakıf kuran kişi tarafından belirlenir. Vakıf kuran isterse, yönetim organının seçilmesini bir başka kişiye ya da kuruma bırakır. Vakıf kuran yönetim organını seçmemiş ya da seçecek organı belirtmemişse Vakıflar genel müdürlüğü teftiş kurulu tarafından seçimin nasıl yapılacağını saptar. Vakfın tüm işleri vakıf yönetim organı tarafından yapılır. Kural olarak vakıftan yararlanacak kişiler vakıf kuran kişi tarafından vakıf senedinde belirlenir. Örneğin "ortaöğretimde ya da yükseköğretimde okuyan öğrenciler bu vakıftan yararlanacaktır” gibi bir kayıt konabilir. Bazı aile vakıflarında vakıftan yararlanacak kişiler tek tek belirtilir. Vakıflar; Vakıflar genel müdürlüğü tarafından denetlenir. Vakıflar genel müdürlüğü vakıf senedi hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğini, vakıf mallarının vakfın amacına uygun olarak yönetilip yönetilmediğini denetler. Vakıf geliriyle edinilen mal ve haklar her takvim yılı başında denetleme makamına bildirilir. Teftiş makamı vakfın yönetimiyle ilgili önlemleri almakla görevli olduğu gibi gerektiğinde vakfın yönetimini de değiştirebilir. Vakfın amacının nitelik ve kapsamı, vakfedenin isteğine uymayacak biçimde değişmesi halinde, yönetim kurulu ve teftiş makamı yetkili mahkemeden vakfın amacının değiştirilmesini isteyebilir. Vakıf yönetim organı vakıf malları üzerinde tasarrufta bulunamaz. Yani vakıf malları satamaz ya da başka bir malla değiştiremez. Gerekli durumlarda geliri giderini karşılayamayan ya da değerine uygun gelir getirmeyen vakfın malları tarafından daha yararlı bir mal ya da parayla değiştirilebilir Buna teftiş makamının önerisi üzerine yetkili asliye mahkemesi karar verir. Teftiş makamı ayrıca, vakfın amacı nedeniyle tescilli olanaksızsa, tahsis edilen mallar amacın gerçekleşmesine yetmezse vakfedilen malların, amacı aynı olan bir vakfa tahsisini sağlar.
Vakıfların sona erme nedenleri şunlardır:
1. amacın gerçekleşmesi;
2. amacın gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi;
3. amacın yasak amaçlardan birine yönelmesi (bu konuda feshe, yetkili asliye mahkemesi karar verir). Sona eren vakfın mal varlığı tasfiye edilir. Malların tasfiyesiyle vakfın tüzel kişiliği sona erer.
Vakıf gureba hastanesi -» GUREBA HASTANESİ (Vakıf).
Vakıf menba suları İşletme müdürlüğü (İstanbul), İstanbul'da belirli içme suyu kaynaklarını işletmekle görevli, Vakıflar genel müdürlüğü'ne bağlı kuruluş. İstanbul'daki içme sularının bakımı, Murat lll’ün annesi Nurbanu Sultan tarafından, Üsküdar'da kurduğu hayratın yaşatılması amacıyla bazı vakıflara verilerek, geliri bu hayrata bırakıldı (1574). 1937’de Vakıf menba suları işletmesi kuruldu, bu işletme 1957'de Vakıflar genel müdürlü- ğü’ne bağlandı, işletme, Alemdağ'ın 240 m yükseltisinde ve günde 60 ton su veren Taşdelen ile Beykoz'da Akbaba köyü yakınında olan Karakulak kaynak sularını şişeleyerek piyasaya sunar ve elde edilen geliri Vakıflar genel müdürlüğü'ne verir.

Kaynak: Büyük Larousse