Arama


Hera - avatarı
Hera
VIP A'mour
2 Temmuz 2015       Mesaj #3
Hera - avatarı
VIP A'mour
YUSUF AKÇURA,Türk siyaset adamı, tarihçi (Simbirsk, bugün Ulyanovsk, 1876- İstanbul 1935),
Küçük yaşta ailesiyle İstanbul’a göç etti. Harp okulu’nu bitirdi. Kurmay öğrencisiyken 1897 Jön Türk hareketine katıldığı için tutuklandı. Divanı harpte yargılandı; Şeref vapuruyla Trab- lusgarp’a gönderilen sürgün kafilesi içinde yer aldı. 1899’da Hüseyin Tosun ve Câmi beylerin yardımıyla Paris'e kaçtı. Şûra-yı ümmet ve Fransızca Mechveret gazetelerine makaleler yazdı. Ecole libre des Sciences politiques'de siyasal bilimler öğrenimi yaptı. Öğrenimini tamamlayınca Osmanlı ülkesine dönemediğinden Kazan'a gitti. Mısır'da çıkan Türk gazetesinde Üç tarz-ı siyaset başlığıyla yayımladığı yazı dizisinde Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük olarak tanımladığı seçenekleri tartıştı. 1905 Rus devrimi sonrasında Rusya müslümanları ittihadı adlı siyasi partinin kuruluşuna öncülük etti. Kazanmuhbiri gazetesini çıkardı. Siyasi etkinlikleri nedeniyle Rusya'da da tutuklandı. 1908 Meşrutiyeti'nin ilanından sonra İstanbul'a döndü. Türkçülük akımının önde gelen savunucularından oldu. Türk yurdu ve Türk ocağı derneklerinde çalıştı, Türk yurdu dergisini yönetti. Türkçü düşünceye dayalı Milli meşrutiyet fırkası (1912), Milli türk fırkası’nın (1919) kurucuları arasında yer aldı. Savaş esirlerinin değişimi için Kızılay temsilcisi olarak Rusya’ ya gitti (1917). Kurtuluş savaşı başlayınca Anadolu’ya geçti, ulusal harekete katıldı. Cumhuriyet’ten sonra İstanbul (1923- 1934), Kars (1934-1935) milletvekilliği yaptı. İstanbul Edebiyat ve Ankara Hukuk fakültelerinde tarih dersleri verdi. Oluşturulan Türk tarih kurumu'nun başkanlığına getirildi (1932).
Akçura, eylem bakımından karşıt olmakla birlikte, yazılarında marxçı çözümleme yöntemleri kullandı. OsmanlI toplu- munun gelişmesini iktisadi yapıya ve ilişkilere ağırlık vererek açıklamaya çalıştı. Özellikle Türk yurdu dergisindeki yazılarında bu rahatlıkla gözlenebilir. Temel görüşü, Osmanlı imparatorluğunda (sonra Türkiye’de) milliyetçi düşüncenin yayılmasıydı. Bu açıdan imparatorluk döneminde, herhangi bir unsurun milliyetçilik yapmasının, çok uluslu yapıyı çökerteceğini, dolayısıyla tek çarenin Osmanlıcılık olduğunu ileri süren Osmanlıcılar ile İslam di- nininmihiyetçiiikfikrinin uyuşmadığını ileri süren İslamcılar tarafından ağır biçiminde eleştirildi. Yapıtları arasında, Fransa’ da verdiği bitirme tezi OsmanlI saltanatı müesseselerinin tarihine ait bir tecrübe (özet olarak Meşrutiyet sonrasında çıkan Bilgi dergisinde yayımlanmıştır); Üç tarz-ı siyaset (İstanbul 1912); Eski Şûra-yı üm- met'de çıkan makalelerimden (İstanbul 1913) ; Ulum ve tarih (Kazan 1906); Mev- kufiyet hatıraları (Kazan ve İstanbul 1914); Üç haziran vak'a-i müessifesi (Orenburg 1907); Rusya'daki Türk Tatar Müslümanların şimdiki vaziyeti ve emelleri (İstanbul 1914) ; Şark meselesine ait tarihi notlar (İstanbul 1920); Muasır Avrupa’da siyasi ve içtimai fikirler ve fikir cereyanları (1923); Türk yılı (İstanbul 1928); Osmanlı imparatorluğumun dağılma devri (İstanbul 1940); yahut defter-i âmalim (İstanbul 1944) sayılabilir.