VARİDAT, -ti a. (ar
varidin çoğl.
vâridst, gelen şeyler, gelirler).
Esk.
1. Gelir:
"Halbuki başkaları iki üç misli daha yüksek bir varidat ile bundan mahrum kalırlar" (H. C. Yalçın).
2. içe doğan, yüreğe doğan düşünce, duygu:
"Bildim ki âriflerin esrarıdır vâridât" (Niyazi, XVII. yy.).
3.
Varidat-ı seneviye, yıllık gelirler.
Kaynak: Büyük Larousse