VAZİFE a. (ar. vazife).
1. Görev: Önemli bir vazifeye atanmak. Askerlik vazifesi.
2. Ödev: Öğrenci vazifelerini düzeltmek.
3. (Bir şeyi) vazife etmek, bir şeyi görev saymak, görev olarak bilmek. || Vazife sahibi, işi gücü olan: Biliyorsunuz, bizler de vazife sahibiyiz, yeteri kadar ilgilenemedik. || Vazifesi mi?, onu ilgilendirmez ya da ona ne? anlamında kullanılır: işçiler iyi çalışıyormuş çalışmıyormuş, onun vazifesi mi? || Vazifesinden olmak, sözkonusu bir kimseyse, görevini yitirmek, görevinden olmak.
—Ask. -> GÖREV.
—Cez. huk. Vazifeyi suiistimal, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA’nın eşanlamlısı.
—Huk. GÖREV’in eşanlamlısı. || Vazife ihtilafı -> GÖREV* UYUŞMAZLIĞI.
Kaynak: Büyük Larousse