VERMEER (Johannes), Delftli Vermeer denir, hollandalı ressam (Delft 1632 - ay. y. 1675). Yaşamı peki iyi bilinmemektedir. C. Fabritius’un öğrencisi olduğu sanılır; kuşkusuz caravaggiocuların etkisi altında kalmıştır. 1653’te Delft ressamlar guildinin ustası, 1662 ve 1670’te de bu guil din başkanı oldu. Nisan 1653'te Catharı na Bolnes ile evlendi; bu evlilikten on çocuğu oldu. Yaşamını, yaptığı resimlerle ve gravür ticaretiyle uğraşarak (1672 tarihli bir belge bunu kanıtlar) güçlükle kazandığı sanılır, Vermeer kısa sürede unutuldu ve bu durum XIX. yy. ortalarına dek sürdü; ancak, bu tarihten sonra yapıtları büyük bir ilgi görmeye başladı.
Vermeer yalnız iki yapıtına imzasını atmıştır: 1656'da yaptığı Aracı kadın ve 1668'de gerçekleştirdiği Coğrafyacı (ya da Gökbilimci). Sanatçının yapıtlarında imzasının olmaması, bazı tablolarında düzmece tarih ve yazılara rastlanması, gençlik yapıtları konusunda kesin bir sonuca varılamaması, bir katalog hazırlamayı ve tarihsel bir sıralama yapmayı güçleştirmiştir. Sanat tarihçilerine göre, ressa mın gelişim çizgisi ve resim anlayışı değişiklik göstermiştir. Bununla birlikte, Verme- er’in resim sanatının dâhilerinden biri olduğu konusunda görüş birliği vardır. Vermeer çağdaşları Metsu, Terborcfı ve P De Hooch gibi burjuvaların gündelik yaşamıyla ilgili konuları, bunlara simgesel ve ahlaki anlamlar yükleyerek ele aldı. Hollanda'nın törelerini ve kendine özgü havasını yansıtma kaygısı, sanatçıyı iki manzara resmi yapmaya yöneltti: Ara sokak ve (Thorö-Bürger ve Proust’u çok etkileyen) Delft görünümü. Vermeer, resim yapım yönteminin ustalığı, soyutla somutu başa rıh bir biçimde bağdaştırması ve resim anlayışının derinliğiyle gündelik konuları işleyen öbür ressamlardan ayrılır. Işığı büyük bir ustalıkla dağıtarak anlatımı yoğunlaştırmayı bilmiştir. Safir mavisi, donuk mavi, limon sarısı, nar kırmızısı, aşıboyası gibi özgün tonları uyum sağlayacak biçimde kullanır, bunları beyazın çeşitli tonlarıyla vurgular. Boyaları ya porselen kıvamında bir macun, ya ışığı yakalayan küçük fırça darbeleri, ya da yarı saydam glasiler halinde tuvale sürer. Sütçü kadın'da bu yöntemlerin üçü de büyük bir ustalıkla uygulanmıştır Vermeer in yapıtlarında çoğu kez tek bir renk tonu ağır basar. Örneğin, Mektup okuyan mavili kadın da mavi, inci gerdanlıktaysa sarı egemendir. Rembrandt'ın ışık-gölge oyunlarına karşılık, Vermeer'in ışık içindeki renk değişimleri, biçimlere ayrı bir kesinlik, nesnelere duyumsal bir güzellik kazandırır; kumaş, mücevher, tabak, çanak ve meyveleri, elle dokunulacak kadar canlıdır. Konuda belirli bir öykünün bulunmasına R De Hooch kadar önem vermez; daha örtülü ve daha yalın bir dil kullanır, iç mekân, simgesel bir anlamı bulunan bir tablo ya da bir haritayla süslenmiş bir duvara, bir masaya ve ışığın geldiği soldaki bir pencereye indirgenir. Derinlik, nesnelerin konumuyla sağlanır, kompozisyon salt geometrik çizgilere uyar. Yaşam, yalnızca bir kişinin, çoğunlukla bir genç kadının ya da bir çiftin varlığıyla yansıtılır; bu dingin figürleri geniş boşluklar sessizlikleriyle sararlar. Böylece, tümüyle resimsel yollarla ve görünüşteki nesnellikle şiirsel bir evren yaratılmış olur. Ancak, bu iç mekânlardaki sessiz yaşam, insanda sırasıyla umut ve sıkıntılar, düş ya da kaçış isteği uyandıran dışa vurulmamış bir duyarlıkla titrer.
Vermeer'in tablolarının hemen hemen tümü müzelerde bulunmaktadır. Bu müzelerin en önemlileri şunlardır: Amsterdam'daki flijksmuseum’da, Ara sokak, Sütçü kadın, Mektup okuyan mavili kadın, Aşk mektubu; Berlin-Dahlem'de, Şarap içen kadın ve erkek, inci gerdanlık; Boston’da, Konser; Braunschweig'da, Şarap bardaktı genç kadın; Dresden’de, Aracı kadın, Mektup okuyan kadın; Edinburgh’ da, İsa, Marta ve Meryem'in evinde (Lahey'deki Diana gibi bu da ressamın bir gençlik yapıtıdır); Frankfurt'ta, Coğrafyacı; Lahey’deki Mauritshuis'te, Diana ite nympheleri, Delft görünümü, Türbanlı genç kız; Londra'da, Virginat başında duran kadın ve Virginalde oturan kadın (National Gallery), Epinet başındaki çift (Buckingham Palace); New York’ta, İbrikli kadın, Uyuyan genç kız, inanç alegorisi (Metropolitan Museum), Genç kız ile asker (Frick Collection); Paris’te (Louvre), Dantelci kadın ve Coğrafyacı (1668); Viyana’da, Resim alegorisi (ya da Atölye), VVashıngton'da, inci tartan kadın, Kırmızı şapkalı kadın.
Kaynak: Büyük Larousse