Arama

Usul Nedir? - Tek Mesaj #2

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
USUL, -lü a. (ar. aş/'ın çoğl. usul).
1. Bir amaca ulaşmak için izlenen, tutulan yol; yöntem, metot: Satışları artırmak amacıyla bu usule başvurulduğunu sanıyorum. Bu hastalığın başka bir tedavi usulü yok mu?
2. Tarz, biçim: Salonun ortasında eski usul bir yer sofrasında yemek yiyorlardı.
3. Türk sanat müziğinde tempo.
4. Esk. Gereğine uygun, nazikçe tavır.
5. Usul erkân, alışılagelmiş davranış-biçimi; âdet. || Usul tutmak, usul vurmak, dümtekle tempo tutmak. || Usulüyle, usulü dairesinde, bilinen, benimsenen yolda: Bir şeyi bir kimseye usulü dairesinde (usulüyle) anlatmak.

—Esk. Usut-i defteri, muhasebecilik.

—Esk. mat. sistem ve yontemin eşanlamlısı || Usut-i isna-aşeriye, sayılama için onikilik sistem. || Usuli sülasi. sayılama için üçlük sistem.

—Fels. YÖNTEM'in eşanlamlısı.

—Huk. Bir hukuksal işlemin yapılması sırasında uyulması gereken biçimsel kural. (Bk. ansikl. böl.) || Usul hukuku, yargılama işlemlerini düzenleyen hukuk dalı. ( CEZA’ YARGILAMA USULÜ HUKUKU, MEDENİ USUL HUKUKU.) || Usulden ret, bir davanın usul kurallarına aykırı olarak açılması nedeniyle, esasa girilmeden reddedilmesi. || Yargılama usulü, yargı organlarının işleyiş biçimine ve yargılamanın yöntemlerine ilişkin hukuk kuralları. (Yargılama usulünü inceleyen başlıca iki hukuk dalı medeni usul hukuku ve ceza usul hukukudur.)

—İsi. Usuli din ya da usuli sitte, İslam dininin temel İnanç ilkeleri: kelam ve akaıd bilimi. (Amentü metninde yer alan altı inanç ilkesine göre bunlar Allah’a, meleklere, Kutsal Kitaplar a, peygamberlere, ahret gününe, kadere yani iyilik ve kötülüğün yaratıcısının Allah olduğuna inanmaktır. Bu konuların incelendiği kelam ve akaid bilimlerine de aynı adlar verilir.)

—Müz. Türk müziğinde sınırlandırılmış düzümlerden yapılıp kalıp halinde saptanmış ölçü. (Usul kalıplarına eskiden ika de nirdi; bugün ise düzüm terimi kullanılmaktadır.) || Basit usul, oluşumunda birden fazla usul bulunmayan usul, (iki zamanlı (nim sofyan] ve üç zamanlı [semai] iki basit usul vardır.) || Büyük usul, 16 zamanlılardan başlayarak, 120 zamanlı usul dahil öteki usullerin tümü. || Küçük usul, 15 zamanlıya kadar olan usullerin (15 zamanlı dahil) tümü. || Velveleli usul, bir usulün velvele ile vurulması.

—Tasav. Usuli aşere, salikin Tanrı yolunda ilerleyişi (seyrü sülük) sırasında uyması gereken 10 ilke ya da aşması gerekli 10 makam. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Huk. Özellikle kamu hukukuna ilişkin işlemlerin belirli usullere uyularak yapılması, ana kuraldır Yasa, yasama organı tarafından yapılan bir hukuksal işlemdir. Yasa tasarı ve önerilerinin TBMM'de görüşülme usulleri. Meclis içtüzüğünde düzenlenmiştir. Bu usullere uyulmaması yasayı usul açısından sakatlar. İdari kararlar da belirli usullere uyularak alınır. Örneğin, tüzüklerin hazırlanmasında Danıştay incelenmesinden geçirilmesi usule ilişkin bir kuraldır. Yönetmelik ve öteki idari kararlar da belirli usullere uyularak yapılır. idare’nin usul kurallarına uymadan yapacağı hukuksal işlemler, sakat sayılır. Bu tür işlemlere karşı idari yargı organlarında iptal davası açılabilir Özel hukuk işlemlerinin, kural olarak, belirli bir usule bağlı olmamasının (sözleşme serbestliği) tersine, kamu hukuku işlemleri sıkı bir biçimde usul kurallarına bağlanmıştır.

—Tasav. Usuli aşere 10 ilkeden oluştuğu için bu adla anılır. Tasavvuf ortaya çıktıktan sonra tüm mutasavvıflar ve tarikatlar- ca büyük önem verilen tövbe, zühd, tevekkül, kanaat, uzlet ya da halvet, zikir, teveccüh (tam anlamıyla Tanrı'ya yönelme), sabır, murakabe (kendi nefsini kollama ve hesaba çekme), rıza gibi tasavvufa ilişkin erdemlerden oluşan ilkelere "makam" da denildiğinden, seyrü sülük sırasında sufi- nin tüm bu makamları tek tek aşarak yetkinliğe ulaşması gerekir. Usuli aşere ilk kez ünlü türk mutasavvıfı Necmettin Kübra (öl. 1226) tarafından düzenlenip sistemleştirildi. Onun Usulı aşere adlı arapça risalesi, BursalI İsmail Hakkı (öl. 1724) tarafından açıklamalı olarak türkçeleştirildi.


USUL
be. (ar. üşül'den)
1. Yavaş sesle: Usul konuş duymasınlar.
2. Sessizce: Usul yürü.
3. Usul boy, endamı biçimli olan. || Usul usul, usuldan, usuldan usuldan, yavaşça, yavaş yavaş: Usul usul yanıma yaklaştı.
Kaynak: Büyük Larousse