Arama

Utanmak Nedir? - Tek Mesaj #3

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Temmuz 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
UTANMAK gçz. t.
1. Kendi ya da baş ka birinin neden olduğu bir şeyin, bir durumun onur kırıcılığı ya da gülünçlüğü nedeniyle ezici bir küçüklük, bir alçalma duygusu içinde olmak; utanç duymak, mahçup olmak: O mektubu hatırladıkça hâli utanırım. Yaptıklarından, geçmişinden utanmak.
2. Bir şeye, bir şey yapmaya utanmak, onuru kırılmak, ayıplanmak, gülünç olmak vb korkusuyla onu yapmaktan çekinmek: Geçen ay ondan borç almıştım, bu ay blrkez daha İstemeye utanırım, O sözleri sizin yanınızda yinelemeye utanırım Yalan söylemeye utanmıyor musun?
3. Bir kimseden utanmak, bir olay, bir durum nedeniyle o kimseye karşı utanç duygusu İçinde olmak: Babasından çok utanmış, onun yüzüne bakamaz olmuştu; kendisini yakından ilgilendiren bir kimsenin yaşam biçiminden, davranışından vb. utanç duymak: Hırsızlık yapan kardeşinden çok utandığını söylüyor.
4. Çekingen davranmak, çekinmek: Kalabalık karşısında şarkı söylemez, utanır.
5. Utanıp arlanmak, utanıp sıkılmak, çok utanmak, mahçup olmak.

utandırmak ettirg. f.
1. Bir kimseyi utandırmak, onun utanmasına, utanç duymasına yol açmak: Davranışı buradaki herkesi utandırıyor Bu kabalığıma karşı gösterdiği anlayış beni utandırmıştı.
2. Bir kimseyi utandırmak, yaptığı bir hareketle kendisine güvenmiş olan bir kimseyi zor durumda bırakmak; yüzünü kara çıkarmak: Seni onlara ben önerdim, beni utandırma.
3. Bir kimseyi utandırmak, onda bir minnet duygusu, bir yetersizlik, bir tedirginlik duygusu uyandırmak; mahçup etmek: iltifatlarınla beni utandırıyorsun. Çok cömertsiniz, bizi utarıdınyorsunuz.
Kaynak: Büyük Larousse