Arama

Tablo Nedir? - Tek Mesaj #2

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TABLO
—Mil. muhs.
  • Girdi-çıktı tablosu, bir yıl içinde ekonomideki kesimler ya da sanayiler arasındaki ilişkileri, özellikle, mal ve hizmet akımlarını sistemli ve tutarlı bir biçimde gösteren tablo. (Bu tabloya "input-output akım tablosu" ya da "sanayiler arası işlemler tablosu” adları da verilir.)
  • iktisadi işlemler tablosu, bir yıl içinde iktisadi karar birimleri (sütun) tarafından yapılmış olan işlemleri (satır) gösteren ulusal hesapların bir arada gösterildiği tablo, (iktisadi işlemler tablosu, gayri safi yurtiçi hâsılada [GSYİH] katma değerler bütününün ne biçimde üretildiğini, bölüştürüldüğünü ve kullanıldığını, ayrıca mal ve hizmetler konusunda bölüşüme ve mali işlemlere ilişkin dengelerin nasıl gerçekleştiğini gösterir. Bu tablo, iktisadi bütçe ve planların hesaplanmasına yarayan bir muhasebe çerçevesidir.)
  • Mali işlemler tablosu, iktisadi karar birimlerinin alacakları ve borçları konusunda var olan istatistiksel verilerin tümünü bir araya toplayan tablo. (Mali işlemler tablosunun amacı, ekonomi için gerekli mali kaynakların yaratılış, toplanış ve işletiliş yol ve araçlarının sergilenmesidir. Bu tablo, iktisadi karar birimlerinin borç ve alacaklarını gösterir.)
—Ormanc. Hacim tablosu, dikili bir ağacın, yerden 1,30 m yüksekliğe ve çevresine ya da çapına göre hacmini gösteren tablo.

—Oy. Üzerinde, banko bakara oynanan bir oyun masasının iki bölümünden her biri. ll Üstüne, oyuncuların paralarını koydukları bir oyun masasının iki bölümünden her biri.

—Tip. Klinik tablo, bir hastada görülen belirti ve alametlerin tümü.

—Tiyat. Perde/sahne sisteminden farklı olarak bir dramatik yapıtın ya da oyunun ara birimi. (Tablo, sık sık dekor değişikliğiyle, yeni bir atmosfere girişle belirlenen mekânsal bir birimdir.) ll Canlı tablo, sahnede oyuncuların bir resim ya da heykeli canlandırmak için hareketsiz ya da donmuş biçimde yerleşmeleri.

—ANSİKL. Güz. sant. Ortaçağda ve XVI. yy.'ın sonuna dek, çeşitli türden ikonaları belirtmek için "tablo", terimi kullanıldı. Sedef, fildişi, akik ya da lacivert taşı üzerine de tablolar yapıldı. XVIII. yy.'ın sonunda bağa üzerine tablolar, XIX. yy.’da da mozaik tablolar ve ipekten dokunmuş tablolar moda oldu.

Gerçek anlamda tablolar, yani “boyalı tablolar" XII. yy.'dan başlayarak Avrupa' da gerçekleştirildi. Bunlar önceleri sunakları süslemede sabit bir biçimde kullanılıyordu. XIII. yy.’da İtalya'da, XIV. yy.'da da diğer ülkelerde tablolar, süslü çerçevelere konularak, duvarlara serbestçe asılmaya başlandı. Çokkanatlılarsa, seyahate ya da savaşa giderken birlikte götürülen gerçek mobilyalardı. Tablo koleksiyonu yapma ve onları özel salonlarda ya da bir galeride sergileme alışkanlığı XVI. yy.'dan başlayarak gelişti.

XVII. yy.'da Hollanda'da, genellikle bir saat mekanizmasına takılan "hareketli" ya da “mekanik tablolar” modası doğdu.
XVIII. yy.'daysa, lamalar üzerine boyanan ya da cama kazınan ve seyircinin bakış doğrultusuna göre konusu değişen “değişken tatlolar" yaygınlaştı. XX. yy.'ın kimi öncü akımlarında, özellikle de kinetik sanatta, bu tür "hareketli” yapıtlar yeniden ilgi gördü.

—Mil. muhs. Girdi-çıktı tablosu. Girdi-çıktı modeli ilk kez Wassily Leontief tarafından formüle edilip The Structure of the American Economy 1919-1939 (1919-1939 arasında Amerikan ekonomisinin yapısı) [1941] adlı kitabında amerikan ekonomisine uygulanmıştır. Ancak, Fransa'da Quesnay Tableau öconomique kitabında bugünkü girdi-çıktı çözümlemesinin başlangıcı sayılabilecek bir şema veriyordu. Daha sonra L. Walras'ta da benzer çalışmalara rastlanmadadır.

Bir girdi-çıktı tablosunun yapısı.


Böyle bir tablo üç kadrandan oluşur. Bu kadranlar, bir yandan üretici karar birimleri arasında, öte yandan da üretici karar birimleriyle nihai kullanıcılar arasında dolaşan iktisadi akımları gösterir Örneğin, bir üretim sisteminin n kadar dala ayrıldığı ve bu dalların n kadar k malı ürettiği kabul edilirse (böyle bir varsayım, hiç olmazsa kuramsal olarak, üretim dallarıyla ürünler arasında "birebir"lik bir uyum sağlar) bir girdi-çıktı tablosu aşağıdaki biçimi gösterir:
—A bölmesi, k ürünlerinin, dalları tarafından ara tüketimlerini belirleyen kare matrisi: satır üzerinde, çeşitli etkinliklere sağlanan k miktarları; sütun üzerinde her j dalı tarafından üretim süreci içinde kullanılan çeşitli k malları miktarları okunur;
—B bölmesi, her mal için, işlem tiplerine göre ayrıştırılmış nihai taleple (yatırım, tüketim, dış alışverişler) karar birimleri kategorilerini (aileler, işletmeler vb.) gösterir;
—C Bölmesi, her üretim dalı için, katma değer’i oluşturan öğeleri (ücretler, kârlar, dolaysız net vergiler) ve öteki kaynakları (ticari marjlar, mali daire ve kurumların satışları; dışalım; dışalım üzerinden vergi, resim ve harçlar) bir araya getirir.

Böylece, toplama yoluyla girdi-çıktı tablosu marjlarında şunlar elde edilir:
—her üretim dalı için, her malın toplam kaynakları;
—her mal için, bütün ara talep sahipleriyle nihai talep sahiplerinin kullanımlarının toplamı.

Bir girdi-çıktı tablosunun genel görünümü şematik olarak aşağıda verilmiştir:
• Teknik ve mahreç katsayıları matrisi. Tablonun yapısı gereği, her mala ait kaynaklarla kullanımlar zorunlu olarak denge durumundadır: dolayısıyla, her üretim dalı için, kaynaklar toplamıyla kullanımlar toplamı birbirine eşittir. Öte yandan, bir girdi-çıktı tablosu, satır ya da sütun olarak okunmasına göre, iki tip ilişki kurulmasını olanaklı kılar:
—bunlardan biri, her mala ait kullanımları ara kullanımlar ve nihai kullanımlar olarak ayrıştıran ilişkidir (üretimle nihai talebin parasal değeri sırasıyla X ve Y ile gösterilirse):
—ötekiyse her üretim dalının kaynaklarını, ara mallar ve üretim etmenleri girdilerine ve başka kaynaklara göre ayrıştıran ilişkidir (ara tüketimler dışındaki kaynaklar R ile gösterilirse):
—Bu iki denklem sanayiler arası değişimlerin muhasebe dengesini gösterir. Her malın üretim fonksiyonuyla ilgili bir varsayım kurulmak yoluyla bir iktisadi dengeye geçilir: Leontiefi izleyerek ara tüketim akımlarıyla toplam üretimler arasında istikrarlı bir ilişki bulunduğu kabul edilir (bu ise, üretimlerin herhangi bir doğal sınırlamayla karşılaşmamasını, yani bir talep değişikliğinin teknik tercihleri değiştirmeye yol açmamasını gerektirir. Ayrıca, bu çözümleme ancak statik bir değer taşır, teknik ilerlemeleri hesaba katmaz).
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 23 Nisan 2018 02:45