TARANCI (Cahit Sıtkı)
türk şair
(Diyarbakır 1910 - Viyana 1956).
Galatasaray lisesi'ni bitirdikten (1931) sonra İstanbul'da Mülkiye (1931-1935) ve Yüksek ticaret okullarında (1935-1938) okudu; yarıda kalan öğrenimini Paris'te, Sciences politiques'te sürdürdü (1938-1940); ancak savaş sırasında kentin işgali üzerine yurda dönmek zorunda kaldı. Öğrencilik yıllarında Sümerbank'ta memur olarak çalışmıştı. Bir süre de ticaretle uğraşan babasının yanında çalıştı. 1944'ten başlayarak Ankara’da Anadolu ajansı, Toprak mahsulleri ofisi ve Çalışma bakanlığı'nda çevirmenlik yaptı. Yaşamının son 3 yılını İnmeli olarak geçirdi.
Tedavi İçin götürüldüğü Viyana'da öldü. Mezarı, Ankara'dadır; Diyarbakır'da doğduğu ev müze haline getirilmiştir. İlk yapıtında (Ömrümde sükût, 1933) hece veznini özenli bir şiir diliyle birleştirmiş; ölüm, aşk, yalnızlık, gecenin sakladığı gizler, geçmiş zamana, uzak ülke
lere özlem vd. gibi temaları işlemeye koyulmuştur. Garipşiirinin etkin olduğu dönemde, zaman zaman bu hareketin beslediği ürünler de verdi: serbest şiir yolunu izledi: bireysel konular yanında toplum sorunlarını işledi.
Ancak o hareketin yadsıdığı şiirsellikten hiç uzaklaşmadı. Hece veznini kullanmayı sürdürürken, bu veznin az kullanılan 9, 10, 12 heceli kalıplarından yararlandı. Alışılmış duraklar yerine serbest duraklı uygulamalara girişti. Böylece hece veznine serbest şiirin söyleyiş rahatlığını kazandırdı. CHP şiir yarışmasında (1946) birincilik kazanan şiirinin adını taşıyan Otuz beş yaş
(1946) kitabı, yeni türk şiirinde birçok kuşağın en çok okuduğu yapıtlardan oldu (1983'te 16. basımı yapılmıştı).
Bu yapıtında şair, başlangıçtan beri süren ölüm, aşk gibi temaların yanı sıra, güçlü bir yaşama sevincini yansıtıyordu; doğaya sevgiyle bağlanmıştı; yurt ve dünya olayları karşısında okurunu düşünmeye çağırırken, özellikle barış, eşitlik kavramlarının altını çiziyordu.
Charles Baudelaire, Paul Verlaine gibi türlü etkiler aldığı şairlerden çeviriler yapmış (Sonrası
[1957] kitabında); günlük yaşamdan esinlenen, sokaktaki adamı canlandıran öyküler yazmıştır (S. Önerli'nin Cahit Sıtkı'nın hikâyeciliği
ve hikâyeleri
[1976] kitabında). Şiiri "sözcüklerle güzel biçimler kurmak" diye tanımlayan, yapıya büyük önem veren, şiirin kaynağını yaşamda arayan estetik görüşleri, Galatasaray lisesi'nden arkadaşı Ziya Osman Saba'ya mektuplarında (Ziya'ya mektuplar,
1957) ayrıntılarıyla açıklanmıştır. Kaynak: Büyük Larousse