Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TARİHSELCİLİK a. Tarihin, yalnızca kendi güçleriyle ve bir felsefenin yardımı olmaksızın belli birtakım ahlaksal ve dinsel doğruları ortaya koyabileceğini ileri süren öğreti.

—Fels. Marxçılığın getirdiği en önemli yeniliğin tarihsellik kategorisi olduğunu ileri süren marxçılık yorumu.

—Mim. Mimarlık uygulamalarında geçmişin bir ya da birçok üslubuna başvurup bunları kullanma eğilimi. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Mim. Yitip gittiğine inanılan bir dengeye yeniden kavuşmak için geçmişe dönme yaygın bir uygulamadır ve tıpkı çin sanatı gibi Mısır sanatı da, "tarihselci” diye nitelendirilebilecek evreler geçirmiştir. Bu tepkilerin en yaygın ve en uzun ömürlü olanı, XV. -XVI. yy.’ların Rönesans'ına yol açmış, Roma ve Vitruvius kaynağına açıkça dönüş yapılmıştır. Bu, gerçette daha sonraki bin yıl içinde edinilmiş ve sonunda klasikçiliğe varan deneyimlerle bir uzlaşmadır. 1750'li yıllarda, Antikçağ'a yeni bir dönüşün ürünü olan yeniklasikçilik, İngiliz sanayi devrimiyle eşzamanlı olarak gelişti. Keşiflerin ve arkeolojinin kaydettiği ilerlemeler bilinen kaynaklara yenilerini kattığından bu akımın sonuçları çok farklı olacaktı. Bu yenilenme (İngilizce revival) "yeni" sözcüğüyle başlayan birçok yeni akıma yol açtı. Yenietrüsk ya da yenimısır olmasa da, yeni- roma ve yeniyunan aynı gelenekten beslenen üslup çeşitlemeleri sayılabilir. Romantik tepki bunların karşısına bir yenigotiği ya da bir yenirönesansı, hatta düş âlemi gibi bir Doğu'yu çıkardığında, uyuşmazlık büsbütün belirginleşti. Bu "yenilenme”lerin hepsini seçmecilik altında toplamak uygun gibi görünmekteyse de, seçmeci tutum, bir üslubu seçip öne çıkarmaya hiç yanaşmamış, farklı üsluplardan öğeleri bir arada kullanıp yeni bireşimler yaratmıştır. Gerçekte, klasik disiplin ütusal geleneklerin etki ve baskısıyla birleşince her türlü inkâra açık bu karmakarışık oportünizme galip gelmiştir. Romantiklerin tarihselciliği yüzeyseldi ve yalnız bezeme için geçerliydi; XIX. yy.'ın ortasına doğru, yerini akademistlerde yeniyunan ya da Rönesans, akılcılık yandaşlarında erkenhıristiyan, yenibizans, roman ya da gotik yapısal bir tarihselciliğe bıraktı. Fransa'da Hittorffun, Viollet-le-Duc'ün ya da Vaudremer’in, Almanya’da Semper'in, Büyük Britanya’da VVebb’in ya da ABD' de Richardson'un etkinliği örnek niteliktedir. Bu mimarların eski üslupları akılcı bir biçimde çözümlemeleri, yerel koşulları göz önüne alarak geliştirilen yapım yöntemleri, yeni bireşimlerin, ilk sırada da Art nouveau'nun yolunu açtı.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.