TEDİRGİN sıf.
1. Ruhsal bir rahatsızlık, huzursuzluk, ruhsal gerginlik duyan bir kimse için kullanılır: Kızının sağlık durumundan dolayı oldukça tedirgindi.
2. Kuşku, kaygı, huzursuzluk belirten bir şey için kullanılır: Tedirgin bir bekleyiş. Tedirgin bir ses, bir bakış.
3. Tedirgin etmek, rahatını, huzurunu bozmak, kaygılandırmak: Maddi sorunlar onu tedirgin ediyor. || Tedirgin olmak, ruhsal bir rahatsızlık duymak, huzuru bozulmak, huzuru kaçmak: Geç geldiğin zaman tedirgin oluyorum. Gürültüden tedirgin olmak.
Kaynak: Büyük Larousse