TEKDÜZE sıf.
1. Hep aynı tonda olan, seste ritimde hiçbir değişiklik, çeşitlilik göstermeyen bir şey için kullanılır; monoton: Tekdüze bir melodi. Caddenin tekdüze gürültüsü.
2. Sesinin iniş çıkışlarında çeşitlilik ya da ses tonunda değişiklik olmayan bir kimsenin konuşma biçimi için kullanılır; monoton: Tekdüze bir sesle okumak, konuşmak.
3. Değişiklik ve çeşitlilik göstermeyen, aynı biçimde yinelenerek sürüp giden, duruk şey için kullanılır: monoton, yeknesak: Tekdüze bir yaşam. Tekdüze bir iş. Bozkırın tekdüze görünümleri.
—Mat. çözlm. Yalnızca artan ya da yalnızca azalan bir fonksiyon için kullanılır. (Artma ya da azalma sıkı ise sıkı tekdüze diye kesinleştirilir; yoksa geniş anlamda tekdüze denir.)
♦ be. Değişiklik ve çeşitlilik göstermeden, hep aynı biçimde yinelenerek: Tekdüze yağan yağmurun sesi. Tekdüze geçen günler.
Kaynak: Büyük Larousse