ŞAHNE a. (ar. şahne). Kur. tar. İran, Anadolu ve Mezopotamya'da devlet kurmuş bazı toplumlarda çeşitli devlet görevlilerinin ortak adı. (Bk. ansikl. böl.)
—Esk. Şahne-i bazar, zabıta memuru. || Şahne-i çeharüm, dördüncü kanun düzenleyici; Hz. Muhatnmet. || Şahne-i çeharüm-hi'sar, güneş; İsa peygamber. || Şahne-i çeharüm-kitab, dördüncü kitabın sahibi; Hz. Muhammet. |[ Şahne-i derya yı aşk, aşk denizinin bekçisi;- Hz. Muhammet. || Şahne-i gavga-yı kıyartpetK kıyamet gününün adaletiyle ilgili memur; Hz. Muhammet.f Şahne- iklim-i adi ü dad, adalet ülkesinin güvenliğini şağTayan; Halife Ömer. || Şahne-i kişver-i sıdk, halife Osman. || Şahne-i Necel, halife Ali. j Şahne -i şeb, gece bekçisi. || Şahne-i şebû-‘se:' her, Hz. Muhammet.
—Esk. gökbil. Şahne-i pencûm-hisar, Merih gezegeni.
—Ansİkl. Vali, komiser, polis, kent ve köy yöneticisi, başkan, bekçi, 'harmandan öşür alan görevli, haraç görevlisi, müfettiş gibi çeşitli görevler için kullanılan bu sözcük, Büyük Selçuklular döneminde (1040-1157) Bağdat merkezindeki devlet işlerine bakan ve halifeyi denetleyen vali anlamına da gelirdi. Anadolu Selçukluları döneminde (1077-1308), devlet merkezinde yönetim ve güvenliği yerine getiren valiye şahne denirdi. Moğollar'ın ilk dönemlerinde Bağdat'ta büyük kağanı temsil eden moğol görevliye şahne adı verildiği gibi, Moğollar'ın egemenlikleri altındaki öteki ülkelerde devlet işlerini denetleyen görevliler de bu adı alırlardı, ilhan- lılar'dan Gazan Han döneminde (1295 -1304), harman sonu elde edilen ürünü ölçüp bundan devlet payını ayıran görevli de aynı adla anılırdı. Osmanlılar'da kentin güvenlik ve esenlik işleri ile uğraşan, özellikle gece bekçiliği yapan, meyhaneleri denetleyen, ahlak zabıtası görevini yürütenlere şahne denirdi. Ürünlerin onda birini (öşür) devlet adına alanlar da şahne adını taşırlardı. Bu son anlamıyla sözcük, Anadolu'nun bazı yerlerinde şana biçimine dönüşmüştü.
Kaynak: Büyük Larousse