Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
16 Eylül 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  Dr__Salazar[1].png
Gösterim: 2226
Boyut:  190.6 KB


SALAZAR
(António de Oliveira), Portekizli siyaset adamı (Vimieiro, Santa Comba Dâo, 1889 - Lizbon 1970). Coimbra' da iktisat profesörüydü (1917), milletvekili oldu (1921); parlamenter sisteme karşı duyduğu antipati yüzünden milletvekilliğinden istifa etti. 1928’de Carmona tarafından Maliye bakanlığına getirildi, kamu harcamalarında veto yetkisi istedi. Bu yetki, iç piyasayı kısarak ve hayat seviyesini düşürerek, en azından 1939’a kadar, parada istikrar sağlamasına olanak verdi. Daha sonraki iktisadi gelişmeden ancak küçük bir azınlık yararlandı. 1932’de Bakanlar kurulu başkanlığına getirildi; çok geniş yetkileri vardı, ama yine de gösterişsiz bir yaşam sürdü. Maurras’ın öğretisini benimsemiş olan Salazar, 1911 Anayasası yerine 1933 Anayasası’nı getirdi (19 mart 1933 plebisitiyle); bu anayasayla ulusçu ve hıristiyan bir "yeni devlet" kurdu. Çalışma yaşamına ilişkin hukuk kuralları işçilerin tek bir sendikaya üye olmalarını emrediyordu ve bu sendika uluslararası örgütlere bağlı değildi. Grev yasaktı; işverenin, devletçe hazırlanan kalkınma planlarına uyması gerekiyordu. Anayasa birçok kez değiştirildi. Özellikle 1959 yılında yapılan değişiklikle, Devlet başkanının yetkileri, Bakanlar kurulu başkanının yararına, kısıldı. Salazar, katolikliği resmi din haline getirmeden, papayla bir anlaşma imzaladı (mayıs 1940). Bu anlaşma Kilise’ye ayrıcalıklı bir durum sağlıyordu. Salazar, dış siyasette daha 1937'de, Franco hükümetini tanıdı. İkinci Dünya savaşı'nda tarafsız kaldı, ama ingilizler’e Asor adalarında üs kurma izni verdi (1943). Siyasal yaşamdaki yapay sessizlik, 1937'deki suikasttan 1961’deki şiddetli bunalıma kadar sürüp giden sert muhalefeti gizleyemiyordu. Ama polisin acımasız baskısı ve sömürgelerdeki başkaldırı karşısında benimsenen kaba portekiz milliyetçiliği, örgütlenmiş muhalefetin beklentilerini boşa çıkardı. Beyin kanaması geçiren Salazar, eylül 1968’de iktidardan çekilmek zorunda kaldı.

Kaynak: Büyük Larousse