SALIVERMEK g. f. Bir kimseyi, bir hayvanı, bir şeyi salıvermek, bir kimseyi, bir hayvanı özgürlüğüne kavuşturmak, serbest bırakmak, bir şeyi bağlı bulunduğu, tutturulduğu vb yerden bırakmak; koyvermek: Savaş esirlerini salıvermek. Yakala dığı kuşu bir gün sonra salıverdi. Uçurtmanın ipini salıvermek. Suyu komşu tarlaya salıvermek.
salıverilmek edilg. f. Salıvermek eylemine konu olmak.
Kaynak: Büyük Larousse