SANI a.
1. Sanmak eylemi ya da bunun sonucu; zan: Bende bu işi yapamayacağı sanısını uyandırdı.
2. Bir şey sanısına kapılmak, öyle sanmak.
—Fels. Platon’a göre, yanlış olmadığı halde, kanıtlanması olanaksız karma karışık bilgiler; Aristoteles'e göre, hem kesin olmayışıyla, hem her zaman inançla birlikte bulunmasıyla belirginleşen yargı kipi; Hegel'e göre, bilen öznenin, nesneyi tekil dolayımsızlığı içinde kavradığına inanmasına yol açan edim.
—Mat. Tanıtlanması henüz bilinmeyen bir önermenin doğru oluşunu ya da doğru olmayışını dile getiren varsayım. (Kimi sanılar matematikte önemli bir rol oynarlar. Fermat, Goldbach sanıları henüz tanıtlanmamıştır. Dört renk sanısı bilgisayar yardımıyla tanıtlanmıştır.)
Kaynak: Büyük Larousse