Arama

Sapma Nedir? - Tek Mesaj #3

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Eylül 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SAPMA a. Sapmak eylemi.

—Balis. Sapma giderme, mermi sapmasını düzeltmek için nişan aygıtının yerini yanal olarak değiştirme. (Topun atış düzlemi böylece mermi sapmasına karşıt yöndeki nişan düzleminden ayrılmış bulunur.) Mermi sapması, atış cetvelleriyle belirlenmiş, bir merminin düşüş noktası ile atış düzlemi arasındaki uzaklık. (Bk. ansikl. böl.) || Mermi yolu sapması, gerçek mermi yolu ile kuramsal mermi yolu arasındaki hatalardan, aerolojik ve balistik nedenlerden kaynaklanan fark.

—Coğ. Bir akarsuyun, kıyılarının dışında yayılma hareketi ya da durumu.

—Deniz huk. Deniz yoluyla yapılan taşımalarda navlun sözleşmesinde belirlenmiş olan ya da varış limanına ulaşabilmek için en elverişli olan yoldan ayrılma. (Yasa ve sözleşme kurallarına aykırı "sapma" lardan dolayı kaptan, donatan ve taşıyan, yolculukla ilgili kişilere karşı sorumlu olurlar.)

—Denizbil. Magnetik sapma, yerel magnetik alanda, toplam magnetik şiddetin ortalama değerine oranla görülen sapma. (Deniz altında, magnetik sapmalar çok şiddetlidir ve almaşmalı biçimde artı ve eksi olan, denizdibi sırtlarının eksenine oranla bakışımlı biçimde yerleşen birbirine koşut şeritler çizerler. Magnetik sapmalar, magnetizmanın terselme dönemleri sırasında denizdibi kabuğunun kalınlığının arttığını gösteren belirtiler sayılır.)

—Denize. Sapmayı tespit etmek, pusulanın arızi sapmalarını gözlemlemek için gemiyi 360°'lik bir alan içinde (rüzgâr gülünün bütün doğrultularında) döndürerek, her konumda pusula iğnesinin karşılaştığı etkiyi ölçmek. || Arızi sapma, geminin metal kütlesinin pusula iğnesi üzerinde oluşturduğu etki. (Bk. ansikl. böl.) || Arızi sapma çizelgesi, pusulaların her rüzgâr kertesine göre saptanmış düzeltme ölçüsünü ve işaretlerini belirten çizelge. || Arızi sapma tespiti, Güneş’i ya da çok belirgin kimi noktaları izleyerek, değişik rotalara göre pusulanın arızi sapmasını belir Hlemek işlemi. || Doğal sapma, pusula iğnesinin coğrafi meridyenle oluşturduğu açı. (Bk. ansikl. böl.) || Posta sapması, borda kaplamalarının eğriliği nedeniyle, geminin baş ve kıçında boylam eksene göre postaların konumunun değişmesi. || Rotadan sapma, bir geminin, izlenen rotanın dışına çıkması.

—Dilbil. Üslup sapması, önceden belirlenmiş bir kuralı çiğneyen söz edimi. (Üslubu dilin gündelik ve sıradan kullanımına oranla bir sapma olarak tanımlayanlar da olmuştur.)

—Elektron, ve Tem. parç. Yüklü bir elektron ya da parçacık demetinin, bir elektrik alanı ya da bir manyetik alan etkisiyle eğilmesi.

—Fiz. Ölçü sapması, gözlemlenen bir büyüklük ile, bunun kuramsal değeri arasındaki fark. (Eşanl. ANOMALİ.)

—Genet. Genetik sapma, birbirini izleyen kuşaklar boyunca gerçekleşen genetik yapı evrimi. (Bk. ansikl. böl.)

—Havc. Bir kanadın arkasında, hava ipçiklerinin akış doğrultusunun değişmesi. (Sapma, kaldırma kuvvetine ters doğrultudadır.) || Bir hava taşıtının rota açısının, gidiş yönüne eğik doğrultuda esen bir rüzgârın etkisiyle gerçek kerterize göre değişmesi. (Rüzgâr karşıdan estiğinde yalnız uçağın hızını değiştirir. Eğik doğrultuda esiyorsa rota açısının kerterize göre değişmesine neden olur. Rüzgâr soldan esiyorsa sapmaya pozitif, sağdan esiyorsa negatif denir.)

—Hidrol. Akaçlama sapması, eski yatağının, volkanik lav akışı, buzul birikimi, toprak kayması vb. nedenlerle tıkanması sonucu bir akarsuyun, bir eşiğin üstünden boşalarak yeni bir yataktan akması. (Bu ırmak, iki farklı havzayı birleştiren iki kolu bir süre besleyebilir. Kanada kalkanı üzerinde, akaçlamanın buzullaşma sonrası yeniden düzenlenmesinden doğan bu tip akarsu örnekleri bilinmektedir Bunlar için de sapma terimi kullanılır.)

—istat. Nicel bir özelliğin iki değeri arasındaki mutlak fark. (Değerlerden biri aritmetik ortalama ise ORTALAMA SAPMA’dan söz edilir.) || Olası sapma, simetrik bir dağılımda, gözlemlerin % 50’sini içeren, aritmetik ortalamaya göre simetrik bir sapma.

—Jeofiz. Bazı jeofizik bulgularda, çoğunlukla yüzeysel tortul araziye bağlı jeolojik nedenlerden kaynaklanan önemli değişim. (Eşanl. ANOMALİ.) || Manyetik sapma, bir yerin coğrafi boylamıyla manyetik kuzey arasındaki açı.

—Jeomanyet. Manyetik sapma. Yer yüzeyinin bir noktasında manyetik meridyenle coğrafi meridyen arasındaki açı. (Bk. ansikl. böl.)

—Mak. san. Birbirine göre sapmış iki parçayı ayıran aralığın ölçüsü olan uzaklık ya da açı.

—Meteorol. Bir meteoroloji öğesinin değerlerinin ortalamaya ya da normale göre gösterdikleri pozitif ya da negatif fark. (Örneğin, 60° Kuzey paraleli boyunca ortalama sıcaklık -0,9 “C'tır. Bu paralel üzerinde yer alan Oslo, Leningrad ve Ok- hotsk'un ortalamaları ise sırasıyla, +5,1, +3,7 ve - 5,2 °C'tır. Bu durumda sözko- nusu üç merkezin ısıl sapmalar'ı sırasıyla +6, +4,6 ye - 4,3 °C olur.)

—Muhs. Önceden belirlenmiş maliyetle (ya da standart maliyet) gerçek maliyet arasındaki fark. (Sapmalar çözümlemesi, bütçe yönetiminin ve yönetim denetiminin temelidir.)

—Oftalmol. Göz sapması, gözlerin görme eksenlerini hafifçe birbirinden ayıran birleşik hareketi. (Şaşılıkta, ya da gözü hareket ettirici kaslardan birindeki felçte olduğu gibi patolojik sürekli bir sapma olabilir.)

—Olasıl. Ortalama ikilenik sapma. STANDART- SAPMA’nın eşanlamlısı.

—Opt. Gelen bir ışının, kırılan ya da çıkan ışınla yaptığı açı. (Bir prizmanın neden olduğu sapmanın kırılma indisiyle değişmesi ışığın renklere ayrışmasına yol açar.)

—Orm. san. Lif sapması, küçük bir budağın bulunması yüzünden görünümün bozulmasına ve ağacın kullanımdan alıkonmasına neden olabilen kusur.

—Oto. KAMBER'in eşanlamlısı.

—Ûlçbil. Bir ölçü aletinde, hareketli ibrenin denge konumuna göre farkı. (Sapma, taksimat, açı birimi ya da ölçülen büyüklüğün birimi cinsinden gösterilir.)

—Sıber. Ayarlanan bir büyüklüğün değeri ile bunun yörünge değeri arasındaki fark. (Bk. ansikl. böl.) || Kurulu rejimdeki sapma, bütün etki büyüklüklerinin, özellikle yönerge değerinin ve yükün değişmez değerleri için gözlemlenen sapma. || Referans sapması, ayarlanan bir büyüklüğün değeri ile referans olarak seçilmiş değer arasındaki fark.

—Telekom. Frekans sapması, belirli bir işaretle, frekans ya da faz olarak kiplenmiş bir salınımın ani frekans değeri ile taşıyıcı frekans değeri arasındaki fark. || Maksimum frekans sapması, frekans ya da faz kiplemesinde, taşıyıcı frekans ile belirli bir işaretle kiplenmiş salınım frekansı arasındaki farkın en büyük değeri.

—Yerbil. Jeokimyasal sapma, jeokimyasal b'r içeriğe göre ve daha genel olarak jeokimyasal bir davranışa göre anormal oran. (Eşanl. JEOKİMYASAL ANOMALİ.)

—ANSİKL. Balis. Ateşli bir silahın namlusundaki yivler, merminin kendi ekseni etrafında dönmesini sağlar; yalpa hareketi denilen bu olay, namludan çıkan merminin, hava direnci nedeniyle atış düzleminden ayrılmasına yol açar. Bu durumda mermi yolu, yatay izdüşümü atış düzlemi yönüne dönük dışbükeyliği olan bir uzay eğridir. Mermi sapması, namlu yivleri yönünde olur. P top, C düşüş noktası, PC' atış düzleminin izi ise, CC' sapma, C'PC de sapma açısı'ön.

—Denize.
Arızi sapma. Metal gemiler ile ağaç ya da manyetik malzemeden yapılmış ancak mıknatıslanabilir birçok aygıtla (makine, bocurgat...) donatılmış gemilerde, manyetik sapma etkilerinden (yer manyetik alanından kaynaklanan) daha farklı olan ve pusulanın manyetik donanımından ileri gelen ek bir sapma görülür. "Arızi sapma" olarak adlandırılan bu sapmanın iki bileşkesi vardır; geminin sert demirlerinin manyetikliğinden (ilke olarak sürekli mıknatıslara benzer) kaynaklanan değişmez bölüm ve mıknatıslanması, geminin yer manyetik alanı içindeki konumuna bağlı olan yumuşak demirlerin varlığından kaynaklanan değişken bölüm.
10°’nin altındaki arızi sapma değerleri için pusulayı düzeltme işlemiyle, yani belli sayıda rotaya göre arızi sapmayı hesaplamayla yetinilir. Tersi durumunda, yani ârızi sapma 10°’yi aştığında, mıknatıslarla ve denkleştirici yumuşak demir kütleleriyle saptırıcı alanlara karşıt alanlar oluşturmak için denkleştirme işlemi uygulanır.

Doğal sapma. Doğal sapma (DS), pusula iğnesi üzerine bir yandan manyetik sapma'yla (MS), öte yandan arızi sapma'yla (a.s.) etkiyen sapmaların cebirsel toplamıdır. Yerküre yüzeyinde ve zaman içinde değişken olan manyetik sapma manyetik haritalarla izlenir. Gemi bordasındaki sert ve yumuşak demirlerin bileşik etkisinden kaynaklanan ve pusula düzeltme işlemiyle kısmen sıfırlanan manyetik sapma, saptırıcı etkilerin kalanıdır. Rotaya göre doğal sapma, rüzgâr gülünün tüm çevresinde 10'dan 10’a dereceler halinde düzenlenir.
Doğal sapma şu temel formülle gösterilir; DS=MS+ a.s. iğnenin kuzeyi coğrafi kuzeyin sağındaysa manyetik sapma (MS), K.-D., yani pozitif, tersi durumda K. -B., yani negatiftir; pusulanın kuzeyi manyetik kuzeyin sağına düşerse arızi sapma (a.s.) pozitif, tersi durumda ise negatif olur.

—Genet. Her döllenmede X birey genetik varlığının sadece yarısını aktarır; çocuklarının sayısı çok olursa bu varlığın bir kısmının aktarılamaması olasılığı vardır; yani bu kısım topluluk için kesin olarak kaybolmuş demektir. X'in lokuslarından birinde var olduğunu kabul ettiğimiz bir geni ele alalım; X'ten olan çocukların ne birincisine, ne İkincisine, ne de n’incisine ve son çocuğa o genin aktarılamaması olasılığı n olaylarının tümünün başlı başına özerk olaylar olmasından ötürü ’dir; n sayısı ne kadar büyük olursa olsun bu olasılık hiçbir zaman sıfır değildir.
Toplumun tümü için, bir sonraki kuşağa aktarılmayan genetik varlık, temelde, bireylerin çocuk sayısının dağılımına bağlıdır. Bu dağılımın bir Poisson yasasına göre gerçekleştiği kabul edilirse, ki bu sonuç gözlemle elde edilen bilgilere çok yakındır, rasgele alınan bir genin aktarılmama 'ye eşittir. Burada N, ele alınan nüfusun gerçek sayısıdır ve N
Hiçbir sınıflama olmadan, sıklığın artması ya da azalmasına yol açan bu sapmanın, uzun vadede tanımlanabilen bir etkisi yokmuş gibi görünebilir; aslında bir daha geri gelemeyecek, bir alelin yok olması gibi bir olayın işe karışabileceği göz önünde bulundurmak gerekir; rastlantıya bağlı dalgalanmalar, bir genin değerini 1/N gibi çok küçük bir değere indirebilir, o zaman tehlike çok büyüktür, çünkü bu gen bir sonraki kuşağa aktarılmayabilir. Bir değişinim olmadığını kabul edersek bu kaybolma kesindir, geri dönüşü yoktur. Dalgalanmalar frekansı 1 değerine de yaklaştırabilir böylelikle o alele yalnız başına aktarılma şansı tanınmış olur, bu da öteki tüm alellerin bir kenara itilmesine yol açar; uzun sürede bütün durumlarda göz önünde bulundurulan lokus sadece bir alel tarafından işgal edilmiş olur: sonuç olarak sapmanın etkisi nüfusu benzeş yapmaktır. Kuşaktan kuşağa Ap frekans değişikliği ne kadar önemli olursa, yani daha önce belirtilen değişiklik değerine göre, nüfus ne kadar az olursa, bu benzeş olma sürecinin hızı, o kadar büyük olur.
Benzeş yapma sürecini tanımlamanın bir başka yolu bireyler arasında yavaş yavaş yerleşmekte olan akrabalıkların incelenmesidir. Gerçekten uzun süre nüfusu sınırlı kalmış bir toplulukta, rasgele alınan iki kişinin akraba olma şansı büyüktür; akrabalığın olmadığı hallerde atalarının kuramsal sayısı, g’inci kuşakta 2g'dir, geçmişe doğru oldukça geri gidilirse, bu rakam topluluğun gerçek sayısından daha büyüktür.

—Jeomanyet. XV. yy. denizcileri, serbest bir biçimde asılmış mıknatıslı bir iğne ekseninin, bu yerin meridyeni doğrultusunda olmadığını fark etmişlerdi. Manyetik sapma, sapma pusulaları ya da manyetik teodolitlerle ölçülür. Yer’in aynı sapma derecesindeki noktalarını birleştiren çizgilere ızogon çizgileri denir. Bu çizgiler, manyetik kutuplar adı verilen iki noktaya ulaşır. Doğu Brezilya'yı, Kuzey Amerika' yı kateden ve Eski Dünya'yı, Kuzey burnu'ndan Basra körfezine kadar kesen bir çizgi boyunca sapma sıfırdır (bu çizgi 1663'te Paris'ten geçiyordu). Agonik çizgi adı verilen bu çizgi Yer'i ıkı bölüme ayırır; birinde sapma Batıya, diğerinde de Doğu'ya doğrudur. Bütün izogon çizgileri değişkendir. Zaten sapma kimi kez dönemsel, kimi kez de düzensiz değişimler gösterir. Düzenli değişimler günlük, yıllık ve yüzyıllıktır Günlük değişimler çok küçüktür. altmışlı on dakika kadardır. 1786 da Cassini tarafından bulunan yıllık değişimler bugün hâlâ iyi bilinmemektedir. Yüzyıllık değişimler, sözkonusu yerin coğrafi konumuna göre gelişir. Türkiye'nin bütün bölgelerinde sapma daima Doğu' ya doğrudur (pusula iğnesinin kuzey ucu coğrafi Kuzey in Doğu'suna yönelir); ancak sapmanın değeri, manyetik alan özelliklerine bağlı olarak bir bölgeden ötekine değişir. Örneğin, 1980 yılında sapma Gemlik yakınlarında 2° 40', İstanbul’da ise 3° 16' ydı. Buna karşılık, sapma değerindeki değişiklik, bütün Türkiye'de hemen hemen aynıdır (Doğu'ya doğru yılda 1' kadar artar).

—Siber, Sapma, mutlak değer olarak ve ters işaretle, otomatik denetim sistemleri kuramında kullanılan hataya eşittir. Otomatik denetleme düzeneklerinin rolü, etkileyicilerle ayarlanan sisteme etkiyerek sapmayı azaltmaktır Kurulu rejimdeki sapma, kuramsal olarak istendiği kadar küçük bir değere indirgenebilse de, dinamik rejimdeki sapma için aynı şey sözkonusu değildir, çünkü bunun sürekli değişken olan değeri ayarlanan sistemin ve ayarlayıcının özelliklerine ve yanı sıra bunların etkisinde kaldıkları işaretlere ve tedirginliklere bağlıdır.

Kaynak: Büyük Larousse