SERSERİ sıf. ve a. (fars. serseri).
1. Sürekli oturduğu bir evi, belli bir geliri, bir işi olmayan, aylak aylak dolaşan bir kimse için kullanılır; hayta, başıboş, avare: Kenar mahalle serserileri. Peşine takılan serseriyi polise şikâyet etti.
2. Ne yapacağı belli olmayan, amaçsızca, sorumsuz bir biçimde yaşadığı düşünülen bir kimse için kullanılır: Serseri, geceyarısı "sizi çok özledim" diyerek çıktı geldi.
3. Tkz. Sevilen bir kimseye takılmak için laf arasında ya da ondan söz ederken söylenen söz.
♦ sıf.
1. Belli bir hedefi olmayan kurşun, mayın vb. için kullanılır: Sersen bir kurşurr la yaralanmak. Serseri mayın.
2. Serseri mayın gibi, amaçsızca, avare avare.
Kaynak: Büyük Larousse