SEYİRCİ a.
1. Bir olayı, bir eylemi görerek tanık olan kimse; izleyici: Kavga şiddetlendikçe seyirciler de artıyordu.
2. Bir töreni, gösteriyi, bir oyunu vb. izleyen kimse: Futbol seyircisi. Tiyatro seyircisi.
3. Seyretmekle yetinen, eylem ya da olaya katılmayan kimse, tanık; izleyici: Ben yalnızca seyirciyim, oyuna katılmayacağım.
4. Bir şeye seyirci kalmak, bir olay ya da durum karşısında hiçbir tepki göstermeden salt bakmakla yetinmek: Bu kötü gidişe karşı seyirci kalamayız, bir şeyler yapmamız gerekir.
Kaynak: Büyük Larousse