SİLAHLANMAK gçz f. Bir ülke sözkonusuysa, savaşmak, kendini savunmak, saldırmak vb. için silah edinmek., silahla donanmak: Kurtuluş savaşı ’nda TCırkler kendilerini savunmak için silahlandılar.
♦
silahlandırmak ettirg. f. Bir kimseyi, bir topluluğu, bir ülkeyi silahlandırmak, silah vermek, silahla donatmak, silahlı duruma getirmek: Silahlandırdığı adamlarını üstümüze saldı. Orduyu yeni savaş araçlarıyla silahlandırmak.
Kaynak: Büyük Larousse