SİGORTALAMAK g. f.
1. Bir kimseyi, bir malı (bir şeye karşı) sigortalamak, kararlaştırılmış olan bir para miktarı karşılığında, bir kimseyi, bir malı kimi tehlikelere karşı güvence altına almak; sigorta sözleşmesi yapmak: Bir geminin mürettebatını sigortalamak. Evini yangına karşı sigortalamak.
2. Tkz. Bir şeyi sigortalamak, emniyete almak.

♦ sigortalanmak edilg. f.
1. Bir kimse, bir mal sözkonusuysa, belli bir miktar para karşılığında güvence altına alınmak: Bulunan araba kısa bir sûre önce sigortalanmış.
2. Tkz. Bir şeyden söz ederken, emniyete alınmak: İş sigortalandı, artık rahatız.

♦ sigortalatmak ettirg. f. Bir kimsenin, bir malın sigortalanmasını sağlamak; sigorta yaptırmak.