SİREN a. (fr. siröne; geç lat. sirena, yun. seıren'den).
1. Mitolojide, belden aşağısı kuş ya da balık, belden yukarısı kadın biçiminde tasvir edilen, deniz cini. (Bk. ansikl. böl. ikonogr. ve Yun. mit.)
2. Tiz ve yüksek bir ses çıkaran uyarı düdüğü; alarm, canavar düdüğü.
—Akust. Basınçlı buhar ya da hava yardımıyla, gemilerde işaret, fabrikalarda işbaşı aracı, afet anında ya da savaş zama- 10583 nında ise alarm sinyali olarak kullanılan yüksek güçte pes ya da tiz bir ses çıkaran aygıt. (Bk. ansikl. böl.)
—Oto. Siren lambası, geçiş üstünlüğü olan kimi taşıtların (polis arabası, cankurtaran, itfaiye vb.) üstüne takılan döner lamba.
—Zoolı ABD'nirtdoğusunda göllerde ve bataklıklarda yaşayan semender cinsi. (Gövdesi yılanı andırır; arka bacakları yoktur; ön bacakları küçük ve 4 parmaklıdır; sürekli solungaçları vardır [neoteni]; kabuklularla, kurtlarla ve yumuşakçalarla beslenir. Denizkızı semendergiller familyasının örnek tipi; boy 50 cm.)
—ANSİKL. Akust. Siren, bir çember üzerinde düzenli olarak dağılmış bir dizi delik taşıyan bir döner diskten ve bu delik dizisinin karşısında bulunan ve içinden bir hava huzmesi gönderilen ince bir borudan oluşur. Disk döndüğünde huzme dönemsel olarak kesilir ve siren müzikal bir ses yayımlar. Disk t delik taşıyor ve saniyede n devir yapıyorsa, sesin frekansı saniyede n-t titreşime eşit olur. Disk bir devir sayacıyla donatılarak, sirenin yayımladığı sesin frekansı her an ölçülebilir. Bu ses frekansı bilinmeyen başka bir sesle birli duruma getirilirse, bu ikinci sesin frekansı ortaya çıkarılabilir.
Diski döndürmek için basınçlı hava kullanılabilir; bu durumda siren bir türbin gibi çalışır. Cagniard de La Tour "siren”i (1819) bu türdendir ve su altında ses üretir. A ekseni çevresinde dönen delikli P diski, V üfleme kutusunun hemen üzerinde yer alan sabit O diskinin hemen karşısında bulunur. O diski de, P diskinin deliklerine özdeş delikler taşır; yalnız, deliklerin eksenleri disklere dik değil eğimlidir ve O ile P diskleri için bu eğimler ters yönlerdedir. Her iki delik dizisi tam karşı karşıya bulunduklarında T borusundan gelen basınçlı hava, P diski üzerinde bir itme kuvveti oluşturarak bu diskin dönmesini sağlar. Su içinde de, aygıt aynı sesi çıkarabilir.
—ikonogr. ve Yun. mit. Antikçağ sanatçıları sirenleri bir kuşun gövdesi ve kanatlarıyla, bir kadının başı ve göğüsleriyle tasvir ettiler Bunlar lir ya da çifte flüt çalarlar. Vazo resimlerinde (Odysseus ile Sirenler amforası, British Museum), arkaik (Efes’teki Artemis tapınağı'nda ele geçen fildişi; Ksanthos anıtının frizi, British Museum), klasik (Dipylon heykeli, İ.Ö. IV. yy., Atina) ya da Hellenistik (Kallistos’un mezarı'nda ele geçen lahit, Roma) dönem heykelcilik yapıtlarında siren figürlerine rastlanır. Ortaçağ’da sirenler sefahate kapılmanın simgesi olarak kullanıldı: Saint -Benoît-sur-Loire, St-Julien-le-Pauvre’daki (Paris) sütun başlıklarını süsleyen kuş sirenler; Poitou ve Saintonge’daki birçok kilisede, St-Julien de Brioude'da, Toulouse' da (Augustins müzesi), Sauve-Majeure’de, Sens katedrali'nin taçkapısında yer alan balık gövdeli sirenler. Rönesans'ta süsleme motifi olarak kullanılan balık siren figürüne, deniz temasını işleyen resimlerde (örneğin Rubens'in yapıtı Marie de Mddicis'nin Marsilya'da karaya çıkışı, Louvre) rastlanır.
—Yun. mit. Melpomene ile Akheloos’un kızları olan sirenler, denizin çekiciliğini ve tehlikelerini kişileştirirler. Müzik perileri olarak, aralarından üç ya da dördü birlikte şarkı söyler ve lir ya da flüt çalar. Odys- seia'da Odysseus, şarkılarının tuzağından kıl payı kurtuldu: yol arkadaşlarının kulaklarını balmumuyla tıkattı, kendisini de geminin direğine bağlattı. Argonautlar efsanesinde, Orpheus sirenleri sesinin güzelliğiyle alt etti. Geleneğe göre sirenlerin Sa- lento yarımadası açıklarında yaşadıklarına inanılırdı.
Kaynak: Büyük Larousse