SOPA a.
1. Kalın değnek.
2. Say. sıf. + sopa, belirtilen sayıda sopa vuruşu: Bu suçun cezası yirmi beş sopaydı.
3. Dayak: Çocukken yediği sopanın haddi hesabı yok.
4. Esk. Kumaşta, kağıtta vb. yol, çubuklu desenler.
5. (Birine) sopa atmak, sopa çekmek, bir kimseyi sopa ile dövmek; dayak atmak. || Sopa yemek, sopayla dövülmek; dayak yemek.

—Bes. san. Demir sopa, pastırmacılıkta denkleme işlemi sırasında kullanılan makarayı döndürmeye yarayan sopa biçimli demir alet, (iki tanedir. Boyu yaklaşık 1 m, çapı 3-4 cm kadardır.)

—Oy. İstekanın eşanlamlısı. dermeye yarayan geniş tahta çubuK. || bazı oyun ya da spor karşılaşmalarında (hokey) topu ya da puck'u itmeye yarayan, genellikle ucu kıvrık sopa. || Madeni başlı golf sopası, orta ya da kısa mesafe vuruşlarında kullanılan golf sopası. (Bk. ansikl. böl.)

—Tekst, dövme eşanlamlısı.

—ANSİKL. Spor. Madeni başlı sopalar 1'den 9’a kadar numaralanmıştır: 1 numaralı sopayla top gergin bir yörünge çizerek uzak bir mesafeye atılabilir. Bir sopadan diğerine geçilmesiyle topun atılabileceği mesafe kısalır; 9 numaralı sopayla yapılan atışlar yüksek yörüngelidir ve kısa yaklaşmalar için yapılır; bu sopayla yapılan atışlardan sonra top yuvarlanarak kısa bir yol (pitch) daha alır. Topu bunker’ dan çıkartmada kullanılan sandvvedge ve green'de kullanılan putter de madeni başlı sopalardır.