Arama

Rüya Nedir? - Tek Mesaj #12

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
26 Kasım 2015       Mesaj #12
Safi - avatarı
SMD MiSiM
RÜYA a. (ar. rü ’yâ).
1. Uyku sırasında zihinde ortaya çıkan ve bir kısmı belleğe kaydedilebilen ruhsal olay: Çok güzel bir rüya görmek. Kötü bir rüya. (Eşanl. Düş.) [Bk. ansikl. böl. Nörobiyol.]
2. Gerçekleşmesi istenen, bir şeyin az çok düşsel ya da düşünsel tasarımı: Bir gençlik rüyası.
3. Gerçekleşmesi olanaksız durum; hayal: Bu güzel günler artık bir rüya oldu.
4. Rüya gibi, olağanüstü güzel: Günlerimiz rüya gibi geçti. || Rüyalarına girmek, bir şeyden ya da kimseden aşırı ölçüde etkilenmek, çok korkmak: Sınav soruları rüyalarına giriyordu. || Rüyası çıkmak, rüyada gördükleri gerçekleşmek. || (Bir şeyi) rüyasında görememek, olacağını ya da gerçekleşeceğini hiçbir zaman düşünüp tasarlayamamak. || Rüyasında görse hayra yormamak, hiçbir şekilde düşünemeyeceği, aklına ve hayaline gelmeyen güzel bir durumla karşılaşmak; böyle bir durumun olacağına inanmamak.

—Esk. Rüya-amiz, rüyayla karışık; rüya gibi. | Rûya-yı kâzibe, gerçekleşmeyen rüya. || Rûya-yı sadık, gerçekleşen rüya.

—Ed. - Düş.

—Nörobiyol. Rüya sistemi, rüya hallerinde işe karışan sinirsel yapıların tümü.

—Psikan. S. Freud'a göre, serbest kalmış çocukluk dönemi bilinçdışı isteğini, başlıca isteği uyumak olan önbilincin denetimine sokmayı sağlayan uzlaştırıcı oluşum. (Bk. ansiki. böl.)

—ANSİKL. Nörobiyol. Rüya çoğunlukla uykunun aykırı uyku denilen evresinde ortaya çıkar. Bu sırada, her şey, sinir sistemi dış âlemle tüm ilişkisini keşmişçesine rüyada olup bitenlerin bilincine varmayı sağlayan bir iç uyanıklık varmışçasına gelişir. Rüyanın yaşamasını sağlayan sisteme rüya sistemi denir. Bununla beraber, daha fakir, daha az hazırlıklı rüyaların uykunun tüm öteki evrelerinde de ortaya çıkabildiği sanılmaktadır. Bundan başka, rüyanın içeriğine dış uyarılar da karışabilir; uyarılar rüya gören için ne kadar anlamlı ve önemli ise (örneğin kendi adı) bu karışma o kadar kolay olur.
Bazılarına göre, uykunun aykırı evresinde ortaya çıkan rüya, eski ve yeni yaşantıyı simgesel olarak yeni baştan canlandırır ve aynı zamanda bellekteki izi sağlamlaştırmaya yarar. Bununla beraber, rüyanın bellekte yer etmesi için aykırı uykunun gerekli olduğu bilinmekte ise de rüya ile bellek arasındaki ilişkiler henüz açıklığa kavuşmamıştır.

—Psikan. S. Freud'a göre bilinçdışına ulaştıran ana yol olan rüya, bağdaştıkları ölçüde iki isteği yerine getirir. Bunlar, bağdaşmazlık içindeyseler, çatışmalarıyla ilintili olan boğuntu, kâbus halinde ortaya çıkar. Başka istekler de rüyaya eklenebilir ve onu gizleyebilir (yakın anılar, günün etkileri). Ama rüya, her şeyden öne çocukluk dönemine ait bilinçdışı bir isteği doyurur. Bu istek, rüyanın gerçek kaynağı, rüyanın anamaddesıdir. Bu anamadde rüya işlemleriyle (başlıcaları yoğunlaşım ve değiştirmezdir) dönüşüme uğratılır. Rüyanın çözmek zorunda olduğu sorunlardan biri, bu anamaddenin şekillendirilebilmesi sorunudur. Bu da çoğu kez, simgeler kullanılarak çözülür. Birinci işlemlerden ayırt edilmesi gereken bu ikincil işleme, rüyaya bir dış görünüm birliği kazandırır.
Rüyanın üstruhbilimi bu olayı, eski isteklere bir geri dönüş olarak tanımlar. Dolayısıyla rüyada bir örtük içerik (bilinçdışı istekler) ve bir de açık içerik (isteklerin, rüyada büründüğü imgeler ve şekiller) ayırt etmek gereklidir.

Kaynak: Büyük Larousse