Arama

Parlatma Nedir? - Tek Mesaj #1

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Kasım 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
PARLATMA a. Bir yüzeyi parlak ve düzgün duruma getirme işlemi.

—Aşındc. Değirmende parlatma, küçük mekanik parçaları, topaklaştırılmış aşındırıcı tanecikler içeren döner bir değirmende, sulama yapmadan parlaklık kazandırma işlemi.

—Ayakkc. Parlatma fırçası, normal fırçalardan daha yumuşak fırça.

—Boyac. Bir boya tabakasının parlaklığını artırmak için özel tamponlarla sürekli bir mekanik sürtme sağlayarak son bir kez elden geçirme.

—Camc. Kesme camlarda keçeli çarkla ya da macun tozu kaplı ağaç çarkla yapılan son işlem.

—Kesme camlarda cila parlaklığı vermek için kabı hidrofluorik asitle sülfürik asit karışımına batırma. || Ateşle parlatma, cam kapların kenarlarındaki ve dış yüzeylerindeki pürüzlerin giderilmesi için yapılan son ısıtma işlemi.

—Deric. Parlatma makinesi, derileri ve se pilenmiş derileri mekanik bir biçimde parlatmak için kullanılan sepici makinesi. (Eşanl. PERDAH.)

—El sant. Parlatma ütüsü, yapma çiçek yapımında, çiçeğin bazı bölümlerine (taç- yaprakları, yapraklar vb), parlamasını sağlamak amacıyla uygulanan sıcak ütü.

—Foto. Banyodan çıkmış ve parlak kâğıda basılmış fotoğrafları düzgün bir yüzeye (cam ya da kromlu metal) uygulamaya dayanan işlem. (Sıcak ya da soğuk kurumaya bırakılan fotoğraflar birbirinden ayrılır ve görüntüdeki siyahların niteliğini artıran parlak ve düzgün bir yüzey elde edilir)

—Kâğ. san Kalenderde parlatma, genellikle kaşelenmiş olan bir kâğıdın ya da kartonun yüzeyine parlak bir görünüş vermek için kalenderle yapılan işlem. || Yaprak perdahlama kalenderinde parlatma, bir yaprak perdahlama kalenderi yardı mıyla kâğıdın ya da kartonun yüzeylerine düzgün, parlak bir görünüm verme işlemi.

—Metalürj. Parlatmak eylemi (Bk. ansikl böl.) || Parlatmak amacıyla bir metal yüzeye uygulanan işlem. (Bk. ansikl. böl.) || Yaldızlanmak ya da elektrolitik olarak kaplanmak istenen metallerin yüzeyini ileri ölçüde temizleme işlemi. || Parlatma çarkı, metalografik örnekleri mekanik olarak parlatmaya yarayan aygıt; bu aygıt genellikle zımpara kâğıtları ya da aşındırıcı taşlama diskleri taşıyan döner tablalardan (dakikada 100-300 devirli) ya da çok ender olarak son derece ince bir parlaklık elde etmek üzere titreşimli tablalardan meydana gelir. (Buna parlatma aygıtı da denir.) |[ Parlatma çiziği, dış çevreden karışan iri bir aşındırıcının parlat ma sırasında kazara oluşturduğu çizik. || Parlatma tozu, genellikle çok ince öğütülmüş aşındırıcı özellikleri olan ve bundan dolayı parlatma işlerinde kullanılan toz. || Elektrolitik parlatma, parçaların işlenmesi sırasında yüzeyde biriken ve "Bailby katmam" denen çeşitli bileşenlerin oluşturduğu son derece ince katmanları (birkaç mikrometre ya da mikrometreden daha küçük) özel bileşimli kimyasal bir banyo yardımıyla gidermeye yönelik bitirme işlemi. || Keçeyle parlatma, işlenecek parçayı, çok ince taneli aşındırıcıların emdirildiği bezden yapılmış aşındırıcı bir taşlama diskine tutarak parlak bir görünüm kazandırma işlemi. (Keçeyle parlatma işlemiyle ayna gibi parlak bir yüzey elde edilir; bu işlem özellikle bezeme amacıyla yapılan elektrolitik kaplamalara uygulanır.)

—Opt. Optik parlatma, optik parçalara uygulanan son yüzey işlemi; bu işlemin amacı önceki işlemlerden kalan yüzey bozukluklarını en aza indirmek (nitelikli cisimler için 20 Aden az) ve böylece ışığın algılanabilir hiçbir yayınımına olanak vermeyen son derece kusursuz bir yüzey elde etmektir. (İşlem ayrıca, istenen kuramsal yüzeye olabildiğince yakın [teleskop aynalar için 1/10 /ım'den 1/100 /ım’ye kadar] geometrik bir yüzey de oluşturmalıdır.)

—Şekere Balmumu, yağ ve benzeri maddelerle draje ya da jölelere parlaklık verme işlemi.

—Tarım. Bazı tanelerin, özellikle çeltiğin kabuğunu çıkarma işlemi. || Parlatma artığı, taneler parlatıldıktan sonra ortaya çıkan ve kabuk kırıntıları içeren yan ürün.

—Tekst. Boyama işleminden geçirilmiş bir dokumayı, renk tonuna daha canlı bir parlaklık vermek için, çeşitli kimyasal etkenler katılmış bir sabun banyosuna batırmaya dayanan işlem. || Bir kâğıdı, bir kumaşı, bir deriyi parlatmak işlemi. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Metalürj. Metalografik parlatma, mekanik parlatmaya benzemesine karşın metalin yüzeyini bozmadan düzelttiği için, farklı bir işlev taşır.
Birinci evre gittikçe incelen, örneğin 80 /zm, 45 /im, 30 /ım, 15/ım irilikteki aşındırıcılarla (silisyum karbür) art arda uygulanan bir düzeltme evresidir. İkinci evre, 6 /ım, 3 /ım, 1/4 /ım irilikteki alümin ya da elmas tozlarıyla gerçekleştirilir Bu mekanik parlatmadan kaynaklanan soğuk işlem sertliği metalin yapısını ortaya çıkaran kimyasal dağlama ya da elektrolitik parlatmayla giderilir Yumuşak alaşımlar için, çoğunlukla parlatma yapılmaksızın daha hızlı ve daha doyurucu bir yöntem olan mikrokesim aygıtı kullanılır.

Metalürj. Bir metal yüzeyini banyoyla parlatma, yüzeydeki pürüzleri gidererek metale düzgün, parlak bir görünüm veren ve elektroliz yoluyla uygulanan bir yöntemdir Çeliğin parlatma banyoları fosforik asit, sülfürik asit ve kromik asitten oluşan elektrolitik çözeltilerdir Elektrolitik bir kaplamanın parlatılması ise, sonradan kimyasal ya da mekanik herhangi bir parlatma işlemi uygulanmaksızın, doğrudan elektroliz banyosundan çıkışta, parlatıcı bir ürünün katılmasına bağlı olarak parlak bir kaplamanın elde edildiği işlemdir

—Tekst. Dokumaları parlatma işlemi, yatay kenarları yuvarlaklaştırılmış çelik bir moletle gerçekleştirilir. Medet ile bir kulis arasından geçen dokuma, daha önceden özel bir apreye batırılmıştır ve bu apre, moletin yaptığı baskıyla dokumaya palrlak görünümünü kazandırır.
Diğer bir yöntem de dokumayı, biri çukur ve buharla ısıtılmış, diğeri dolu ve kâğıt kaplı iki silindirin arasından geçirme ye dayanır. Çok kuvvetli bir basınç uygulayan bu iki silindir, makine çıkışında parlaklık kazanan dokumayı oldukça hızlı bir biçimde sürükler.


Kaynak: Büyük Larousse